Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/11380 E. 2014/3729 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11380
KARAR NO : 2014/3729
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/288911
MAHKEMESİ : Kapatılan Kartal 2. Asliye Ceza Mahkemesi (İstanbul Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi)
TARİHİ : 28.06.2011
NUMARASI : 2009/1905 Esas, 2011/369 Karar
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Mağdur Ufuk’un kanuni temsilcisi olan annesi müşteki E.. Ç..’ın şikâyetçi olup katılan sıfatını alması, mağdure vekilinin sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi talebi katılma mahiyetinde olduğu ve hükmü temyiz ederek katılma istek ve iradesini açıkça gösterdiği, CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş olanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur Ufuk’un davaya katılmasına, vekili Av. A.. B..’ın katılan vekili olarak kabulüne karar verilmekle, katılan vekilinin temyiz incelemesi sonunda gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mahkemece mağdur Ufuk’un annesi olan müşteki Emine ile önceye dayalı ilişkisi olan sanığın, müşteki Emine’yi kendisi ile birlikte yaşamaya mecbur bırakmak için mağduru suç tarihinde kaçırarak tehdit ile alıkoyduğu olayda temel uygulama maddesinin 5237 sayılı Kanunun 109/2 yerine, 109/1-2 olarak gösterilmesi,
Suçun mağduru çocuk olması nedeniyle cezada yapılan artırım sırasında uygulama maddesinin TCK.nın 109/3-f maddesi yerine, 109/3-e olarak yazılması,
Sanığın, mağduru soruşturmanın yetkilisi olan Cumhuriyet Savcısının olaya muttali olmasından sonra serbest bıraktığı anlaşıldığından uygulama yeri olmadığı halde TCK.nın 110. maddesinin tatbiki,
Uygulamaya göre de;
Sanık hakkında TCK.nın 110. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılırken ceza miktarının 1 yıl 4 ay yerine, 1 yıl 3 ay olarak eksik hesaplanması,
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kendi altsoyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri hariç olmak üzere 53/1-(c) bendindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Mağdura yaşı nedeniyle tayin edilen zorunlu vekile ödenen ücretin mahkûm olan sanık aleyhine yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının kararda tartışılmaması,
Kanuna aykırı, katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.