YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11177
KARAR NO : 2012/11700
KARAR TARİHİ : 21.11.2012
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.12.2011 gün ve 2011/154 Esas, 2011/333 Karar sayılı hükümlerin Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmesi ve incelemenin de duruşmalı olarak yapılması talep edilmesi üzerine; dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 14.11.2012 Çarşamba günü saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … … hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık … adına gelen Av. … huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık … hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 28.11.2012 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanığın mağdureye karşı değişik zamanlarda, birden çok defa basit cinsel istismar suçunu gerçekleştirmesi sonucu TCK.nın 103/1. maddesine göre belirlenen cezasının teselsül sebebiyle aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca artırılması ile bulunacak miktarın 103/6. madde ile belirlenen cezaya eklenmesi ve bu sıraya uyularak sonuç cezanın belirlenmesi lüzumuna uyulmaması suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında özel hayatın gizliligini ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Mağdurenin 07.06.2011 tarihli celsede alınan beyanında kardeşi olan sanık …’dan şikâyetçi olmadığını beyan ettiği, TCK.nın 73/5. maddesi uyarınca iştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikâyetten vazgeçmenin diğerini de kapsayacağı anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 73/6. maddesi gereğince sanığın şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususunda beyanı saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
21.11.2012 tarihinde verilen işbu karar 28.11.2012 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Celal Albay hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.