Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/11147 E. 2014/1126 K. 05.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11147
KARAR NO : 2014/1126
KARAR TARİHİ : 05.02.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/164722

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanık Ö.. A..’un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan beraatine dair Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14.11.2006 gün ve 2006/122 Esas, 2006/786 Karar sayılı hükmün süresi içerisinde Yargıtayca incelenmesi mağdure vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
CMK.nın 260/1. maddesine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdurenin talimat mahkemesindeki 10.03.2006 tarihli duruşmada sanıktan şikâyetçi olduğu, mağdure vekilinin de sanığın cezalandırılmasını isteyip, mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure B.. D..’in davaya katılmasına ve zorunlu vekil Av. ……da katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle katılan vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
Mağdure dinlenirken yanında CMK.nın 236/3. maddesine aykırı olarak psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulmamış ise de; inceleme tarihi itibarıyla mağdure 18 yaşını tamamlamış olup telafisi mümkün olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Kayden 16.01.1991 doğumlu olup, suç tarihinde 15 yaşından küçük bulunan mağdurenin cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın sanıkla gönüllü olarak birlikte kaçtığı, sanığın mağdureye yönelik hukuka aykırı herhangi bir eyleminin bulunmaması ve soruşturmanın mağdurenin babası müşteki Aydın’ın ihbarı üzerine başladığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK.nın 234/3. maddesi kapsamında çocuğun alıkonulması suçunu oluşturduğu gözetilmeden beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.