Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/10982 E. 2012/8453 K. 17.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10982
KARAR NO : 2012/8453
KARAR TARİHİ : 17.09.2012

Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık …’nın, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun 16/1. maddesi uyarınca 25.315.000.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.03.2005 tarihli ve 2004/1158 Esas, 2005/162 sayılı Kararının kesinleşmesini müteakip, 5941 sayılı Çek Kanununun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, 5941 sayılı Kanunda sanık lehine hükümler bulunmadığından uyarlama talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 04.05.2010 tarihli ve 2004/1158 Esas, 2005/162 sayılı Ek Kararına yapılan itirazın reddine dair Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2010 tarihli ve 2010/705 Değişik İş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre; 5941 sayılı Çek Kanununda bankanın sorumlu olduğu miktarın çek bedelinden düşülmesi suretiyle sanığın çek bedeli kadar cezalandırılacağının öngörülmesi karşısında anılan Kanun hükümlerinin 3167 sayılı Kanuna nazaran sanık lehine hükümler öngördüğü cihetle, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 29.04.2011 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.04-105-06-0765-2011/5157/23759 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı birlikte tevdii kılınmakla dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesi 13.03.2012 tarih 2011/26355 esas, 2012/31496 sayılı kararı ile;
“Suç tarihinde yürürlükte olan 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile 20.12.2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu hükümlerinin ayrı ayrı olaya uygulanarak sonuç cezaların ve diğer yaptırımların belirlenmesi, öncelikle asıl cezalar karşılaştırılarak daha az cezayı gerektiren kanunun lehe olduğunun kabul edilmesi, asıl cezalar eşit ise diğer yaptırımlar karşılaştırılarak lehe kanunun saptanıp, sanığın lehine sonuç doğuran kanunun bir bütün halinde uygulanması gerekmektedir. İncelemeye konu hüküm yeniden değerlendirilerek, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,” karar vermiştir.

Bu defa;
Dosya kapsamına göre; suç tarihinde yürürlükte olan 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile 20.12.2009 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu hükümlerinin ayrı ayrı olaya uygulanarak sonuç cezaların ve diğer yaptırımların belirlenmesi, öncelikle asıl cezalar karşılaştırılarak daha az cezayı gerektiren kanunun lehe olduğunun kabul edilmesi, asıl cezalar eşit ise diğer yaptırımlar karşılaştırılarak lehe kanunun saptanıp, sanığın lehine sonuç doğuran kanunun bir bütün halinde uygulanması gerektiği cihetle, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01.06.2012 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.04-105-06-0765-2012/9600/32763 sayılı kanun yararına bozma istemine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
İddianame içeriğine, sevke, tevdii kararına, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı Kararına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz incelemesini yapma görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait bulunduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.