Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/10295 E. 2014/7489 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10295
KARAR NO : 2014/7489
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

Tebliğname No : 8 – 2011/211203
MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18.01.2011
NUMARASI : 2010/514 Esas, 2011/4 Karar
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs, kasten yaralama

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli kararda sanık Sultan’ın işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı mahkûmiyet hükmü kurulurken 5237 sayılı TCK.nın 109/2. maddesi yerine TCK.nın 109/2-b. maddesinin yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihinden önce mağdur Yahya’dan 7.300 TL bedelli çeki borç olarak alıp, karşılığında imzalı boş teminat senedi veren sanık Sultan’ın, 6.000 TL elden ödeme yapmasına karşılık, mağdurun, teminat senedini 55.000 TL olarak doldurarak ciroyla alacaklısına vermesinden sonra hakkında icra takibi yapılacağını öğrenince olay günü haklarında atılı suçlardan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen Nurullah, Rifat ve Yıldıray’la birlikte mağduru zorla araca bindirmek suretiyle kaçırmaya teşebbüs ettiği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı eylemine uyan TCK.nın 109/2. maddesi ile belirlenen cezanın aynı Kanunun 109/3b. maddesi ile arttırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Olay sırasında sanık Sultan’ın, suç ortakları olan Rifat, Nurullah ve Yıldıray’la birlikte buluşup görüştükleri mağduru zorla araca bindirip kaçırmaya çalıştığı ve mağdurun karşı koyması üzerine diğerleriyle beraber darp ederek basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaraladıktan sonra, mağdurun kaçıp tanık Ömer’in dükkanına sığınması nedeniyle eylemini tamamlayamadan araçla olay yerinden ayrıldığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, anılan hadise sırasında mağdurun yaralanması kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsuru içerisinde sayıldığından, kasten yaralama suçundan açılan davayla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında ayrıca bu suçtan dolayı da mahkumiyet hükmü kurulması,
Sanık Sultan’ın, önceden verdiği teminat senedini anlaşmaya aykırı şekilde doldurup başkasına ciroyla devretmek suretiyle hakkında usulsüz şekilde icra takibine geçilmesi sürecini başlatarak zarara uğratan mağdura karşı işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı eylemine uyan TCK.nın 109/2. maddesi ile belirlenen temel ceza üzerinden koşulları oluştuğu halde haksız tahrike ilişkin aynı Kanunun 29/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan eylemine uyan TCK.nın 109/2, 35/2 ve 62/1. maddeleri gereğince tayin edilen 5 ay hapis cezası ile kasten yaralama suçundan TCK.nın 86/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca belirlenen 3 ay 10 hapis cezalarının kısa süreli olup aynı Kanunun 51/1. maddesine göre ertelenmesi karşısında, TCK.nın 53/4. maddesine aykırı olacak biçimde anılan hapis cezalarına bağlı olarak sanık hakkında TCK.nın 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.