Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/9709 E. 2013/2271 K. 06.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/9709
KARAR NO : 2013/2271
KARAR TARİHİ : 06.03.2013

Fuhuş suçundan sanık … …’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14.11.2008 gün ve 2008/734 Esas, 2008/1142 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii ve sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma …” kenar başlıklı 6. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bir suç ile itham edilen herkesin a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek; b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak” haklarının bulunduğu, Anayasanın “Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü yer almaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “İddianamenin sanığa tebliği ve sanığın çağrılması” kenar başlıklı 176/1-3. maddelerinde, iddianamenin, çağrı kağıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunacağı, tutuklu sanığın çağrılmasının duruşma gününün tebliği suretiyle yapılacağı, sanıktan duruşmada kendisini savunmak için bir istemde bulunup bulunmayacağı ve bulunacaksa neden ibaret olduğunu bildirmesi isteneceği ve müdafiin de sanıkla birlikte davet olunacağı ve çağrı kâğıdının tebliğiyle duruşma günü arasında en az bir hafta sürenin bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
Aynı Kanunun “Ara verme kenar başlıklı 190. maddesinin ikinci fıkrasında da, 176. maddede belirlenen süreye uyulmamış ise duruşmaya ara verilmesini istemeye … olduğunun sanığa hatırlatılması öngörülmüştür.
Buna göre; başka suçtan tutuklu bulunan sanığın duruşmada hazır edilmesi için 10.10.2008 tarihli müzekkere yazılıp, iddianamenin tebliğ edilmemesi suretiyle kendisine yüklenen suçu öğrenme hakkından yoksun bırakılması ve 13.10.2008 tarihli oturumda, 5271 sayılı Kanunun 190. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşmaya ara verilmesini isteme … hatırlatılmayarak, savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak hakkının elinden alınması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6, Anayasa’nın 36, CMK.nın 176 ve 190. maddelerine aykırılık yapılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.