Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/8341 E. 2012/3529 K. 27.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/8341
KARAR NO : 2012/3529
KARAR TARİHİ : 27.03.2012

Cinsel taciz (üç kez) ve hakaret (üç kez) suçlarından sanık …’nın yapılan yargılaması sonunda; cinsel taciz ve hakaret suçlarından 5237 sayılı TCK.nın 43/1. maddesi uygulanmak suretiyle birer kez mahkûmiyetine dair … 1. Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 09.10.2008 gün ve 2008/218 Esas, 2008/441 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Farklı kişilere karşı ayrı eylemlerle hakaret ve cinsel içerikli sözlerin söylenmesi şeklinde gerçekleşen her fiilin yöneldiği kişiye karşı ayrı ayrı hakaret ve cinsel taciz suçlarını oluşturacağı gözetilmeden, TCK.nın 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığının belirtilmesi karşısında diğer koşullarda değerlendirilerek, 5271 sayılı CMK.nın 231/6. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olan sanık hakkında hakaret ve cinsel taciz suçlarından kurulan hükümler neticesinden verilen 2 ay 15 günden ibaret kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların TCK.nın 50/3. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında belirtilen tedbirlerden birine çevrilmesi gerekeceğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.