Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/7073 E. 2012/8523 K. 17.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/7073
KARAR NO : 2012/8523
KARAR TARİHİ : 17.09.2012

Çocuğun basit cinsel istismarı (2 kez) ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (2 kez) suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 17.01.2008 gün ve 2007/222 Esas, 2008/7 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Suçların niteliğine etkisi bakımından mağdurelerin nüfus kaydı getirtilmeden hüküm kurulması, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla nüfus kayıt örnekleri temin edildiğinden; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlendiği TCK.nın 110. maddesinde geçen “mağdurun şahsına zarar” kavramının Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.04.2011 gün ve 2010/6-208 Esas, 2011/64 sayılı Kararında da açıklandığı üzere cinsel dokunulmazlığına yönelik davranışları da kapsadığı ve onbeş yaşını bitirmeyen mağdureleri evine götürüp basit cinsel istismar suçunu işleyen sanık hakkında TCK.nın 110. maddesinin uygulanmasının koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bu hususlar bozma nedeni yapılmamış; sanığın dosyada mevcut adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olması ve yine ayrıca hakkında TCK.nın 110. madde uygulanmasaydı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmolunacak sonuç cezaların 2 yıl 6 şar ay hapis cezası olacağının anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 04.03.2008 gün ve 2008/6-47, 2008/43 sayılı Kararında da vurgulandığı gibi yanılgılı uygulama nedeniyle bir kez daha atıfet sağlanamayacağından sanık hakkında CMK.nın 231. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;
5237 sayılı TCK.nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d) ve (e) bentlerindeki hak yoksunluklarının mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki hak yoksunluğunun yalnız “kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklardan koşullu salıverilmesine kadar”, “diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devam edeceği gözetilmeden, TCK.nın 53/1-a, b, c, d, e fıkralarında yazılı haklardan sanığın cezalarının infazını tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, şartla tahliye durumunda TCK.nın 53/1. maddesindeki hakların iadesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 5237 sayılı TCK.nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm hükümden çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK.nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d), (e) bentlerinde belirtilen haklarından mahkûm olunan hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki haklarından yalnız “kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilmesine kadar” diğer kişiler yönünden ise hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar” yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.