Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/7002 E. 2012/2807 K. 08.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/7002
KARAR NO : 2012/2807
KARAR TARİHİ : 08.03.2012

Cinsel taciz ile kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan beraatine dair Keşan Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 24.03.2008 gün ve 2008/45 Esas, 2008/230 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi müşteki tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Aşamalarda şikâyetçi olan mağdureye CMK.nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de;
CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdurenin şikâyetçi olduğu ve mahkemece verilen hükmü temyiz etmekle açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müşteki …’ın davaya katılmasına karar verilerek katılanın temyizi üzerine yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Cinsel taciz suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Mağdurenin aşamalardaki samimi görülen anlatımları, sanığın tevil yollu ikrarı ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın evli bulunan mağdureye sırnaşıkça başka bir erkekle ilişkisinin bulunup bulunmadığını sorduğu ve daha sonra kocasından alacağı olduğunu bahane ederek mağdureye telefon edip konuşmasının sonunda onu öptüğünü ve bunu karısına söylememesini ifade ettiğinin anlaşılması karşısında eylemi bir bütün halinde cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.