YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/6265
KARAR NO : 2012/12711
KARAR TARİHİ : 10.12.2012
KARAR
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; çocuğun nitelikli cinsel istismarına konu eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğunun kabulü ile kamu davasının düşürülmesine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine dair Bolu Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.03.2008 gün ve 2007/62 Esas, 2008/52 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 28.02.2007 tarihli raporunda, mağdurede orta derecede zeka geriliği ve impuls kontrol bozukluğu bulunduğunun, cinsel istismar fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağı ve fiile ruhsal yönden mukavemet edemeyeceğinin İzzet Baysal Ruh Sağlığı Has Hastanesi 18.06.2007 tarihli yazısında mağdurenin davranım bozukluğu, dürtü kontrol bozukluğu ve travmatik davranım bozukluğu tanısı ile tedavisinin devam ettiğinin belirtilmesine karşın, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 30.01.2008 tarihli raporunda mağduresi bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasına ve fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına mani olacak mahiyet ve derecede her hangi bir akıl hastalığı, zayıflığı yada zeka geriliğinin tespit edilmediğinin bildirilmesi karşısında; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için mağdurede akıl hastalığı bulunup bulunmadığı, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, akıl hastalığı var ise hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı ve beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususlarında Adli Tıp Kurumu Kanununun 15. maddesine göre Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınması gerektiği düşünülmeyerek eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.