Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/6209 E. 2012/8481 K. 17.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/6209
KARAR NO : 2012/8481
KARAR TARİHİ : 17.09.2012

Fuhuş suçundan sanıklar … ve …’in yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetlerine dair İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 27.12.2007 gün ve 2007/488 Esas 2007/813 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 227. maddesinde düzenlenen fuhuş suçunun mağdure sayısınca oluşacağı gözetilmeyerek tek suçtan uygulama yapılmak suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 53/1. maddesi uyarınca uygulama yapılırken aynı maddenin 3. fıkrası gözetilmeksizin 53/1-c madde ve bendinde sayılan velâyet hakkı, vesayet veya kayyımlığa ait haklardan koşullu salıverilmeye kadar kısıtlanması yerine, infaz süresince yoksun bırakılma kararı verilmesi,
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu konuda karar verecek merci, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile de tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde şartla salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının hükme bağlandığı, bu sebeplerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde uygulanma şekli ve süresi de belirtilmek suretiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK.nın 53/1. maddesi gereğince hükmedilen hak yoksunluğu ile ilgili bölüm çıkarılarak bunun yerine “sanığın 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklardan koşullu salıverilme tarihine, 53/1. maddesinde yazılı diğer haklardan 53/2. maddesi
gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek ve hükümde yer alan “sanık hakkında cezanın infazından sonra 3 yıl süreyle denetim süresi belirlenmesine sanığın sosyal durumu gözönüne alındığında denetim süresi içinde herhangi bir yükümlülük belirlenmeden veya uzman kişi görevlendirilmeden geçirilmesine” ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkartılarak bunun yerine “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık … hakkında kurulan hükmün temyizine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 53/1. maddesi uyarınca uygulama yapılırken aynı maddenin 3. fıkrası gözetilmeksizin 53/1-c madde ve bendinde sayılan velâyet hakkı, vesayet veya kayyımlığa ait hakların koşullu salıverilmeye kadar kısıtlanması yerine, infaz süresince yoksun bırakılma kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.