Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/6189 E. 2012/2556 K. 05.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/6189
KARAR NO : 2012/2556
KARAR TARİHİ : 05.03.2012

Cinsel taciz, basit cinsel saldırı ve konut dokunulmazlığının ihlali etme suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; cinsel taciz suçundan mahkûmiyetine, üzerine atılı diğer suçlardan beraatine dair Ortaca Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 02.10.2007 gün ve 2006/493 Esas, 2007/349 Karar sayılı hükümlerin Yargıtayca incelenmesi sanık ve müşteki … vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Şikâyetçi olan  müşteki  ve  vekiline  CMK.nın  238/2. maddesi  uyarınca davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmamış ise de;
CMK.nın 260/1. maddesine göre  katılan sıfatını  alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören müştekinin şikâyetçi olduğu, müşteki … vekilinin de sanığın cezalandırılmasını isteyip, mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müşteki …’nun davaya katılmasına ve vekilinin katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verildikten sonra, katılan … vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Sanık hakkında cinsel taciz suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı kanun ile değişik CMUK.nın 305. maddesi uyarınca verilen ceza miktarı ile kesin olan hükmün temyizi kabil olmadığından katılan vekili ve sanığın temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında basit cinsel saldırı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan, yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 05.03.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Müşteki ve vekilinin sanıktan şikâyetçi olmaları karşısında mahkemece kendilerinden CMK.nın 238/2. maddesi gereğince davaya katılmak isteyip istemedikleri sorularak, istemeleri halinde aynı Kanunun 238/3. maddesi hükmü uyarınca katılma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği halde, bu husus yerine getirilmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekir. CMK.nın 237/2. maddesinde düzenlenen kanuni koşullar burada mevcut olmadığı gibi çoğunluk kararında belirtilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararı, duruşmada katılma talebinde bulunan müşteki vekili ile ilgili bulunup, olayımızla doğrudan ilişkili değildir. Dosyamızda müşteki vekili, CMK.nın 260/1. maddesine dayanarak temyiz yoluna başvurmuştur. Yoksa bu hükmün, davaya katılma ile ilgili kurallar koyan yukarıda değinilen CMK.daki diğer hükümleri uygulama dışı bıraktığı düşünülemez. Müşteki vekilinin CMK.nın 260/1 maddesi uyarınca vâki temyizi üzerine hükmün açıkladığım nedenle bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun 237/2. maddesini sanık aleyhine genişletir şekilde yorumlayarak vermiş olduğu davaya katılma ve hükmün onanması kararlarına katılmıyorum.