Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/519 E. 2011/368 K. 27.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/519
KARAR NO : 2011/368
KARAR TARİHİ : 27.09.2011

Zorla kaçırıp alıkoyma suçundan sanıklar …, …, … ve …’ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetlerine dair Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27.04.2005 gün ve 2004/359 Esas, 2005/126 Karar sayılı hükmün sanıklarca, 30.05.2005 günlü temyiz talebinin reddine dair Ek Kararın sanık … tarafından süresi içinde Yargıtayca incelenmesi istenilmiş olduğundan, dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Sanık …’un temyiz dilekçesi ekinde sunduğu terhis belgesine göre 23.08.2004 ila 28.11.2005 tarihleri arasında asker olduğu, gerekçeli kararın 13.05.2005 tarihinde sanığın babasına tebliğ edildiği, sanığın askerde bulunduğu dönemde yapılan tebligatların geçersiz olması nedeniyle sanığın 27.04.2005 tarihli hükme yönelik 27.05.2005 günlü temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulüyle temyizin reddine ilişkin aynı mahkemenin 30.05.2005 gün ve 2004/359 Esas, 2005/126 sayılı Ek Kararın kaldırılarak tüm sanıklar yönünden temyiz incelemesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesinde “zaman bakımından uygulama”, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesinde ise, “lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul” kurallarının düzenlenmesi, ayrıca 5252 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlükten kaldırılması, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve bu kanunların hükümlerden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunması karşısında; 5237 sayılı Kanunun 7 ve 5252 sayılı Kanunun 9. maddeleri uyarınca, olaya tatbik imkanı bulunan yasaların leh ve aleyhteki bütün hükümleri ayrı ayrı ele alınarak sonuçları karşılaştırılıp, lehe olanın belirlenmesi, her iki yasayla ilgili değerlendirme sonuçlarının denetime olanak verecek biçimde kararda gösterilerek hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.