Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/391 E. 2011/319 K. 22.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/391
KARAR NO : 2011/319
KARAR TARİHİ : 22.09.2011

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık … ile bu suçlara iştirakten sanıklar … ile …’in yapılan yargılamaları sonunda; sanık …’ın atılı suçlardan, sanıklar … ve …’in de cinsel istismar suçuna iştirak etmekten mahkûmiyetlerine, sanıklar … ve …hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Niğde Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.12.2010 gün ve 2007/40 Esas, 2010/332 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Hükmedilen ceza miktarına göre 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 318. maddesi gereğince sanık … müdafiin duruşmalı inceleme talebinin REDDİNE, mahkemece sanıklar … ve …hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil kararlardan olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar … ile .. müdafilerinin bu suça yönelik temyiz istemlerinin de aynı Kanunun 264. maddesi hükmüne göre itiraz niteliğinde kabul edilip gerekli karar merciince mahallinde verilmek üzere, temyiz incelemesinin diğer suçlardan kurulan hükümlerle sınırlı olarak duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Delillerle iddia ve savunma, tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafilerinin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık … hakkında kurulan hükümlerin tebliğname gibi ONANMASINA, Sanıklar … ile … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna iştirak etmekten kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesine gelince;
Olay tarihinde sanık …’ın babası …’in hayatta bulunduğu, …’ın annesi olan sanık …’in yaşam koşulları gereği aile içerisindeki sosyal konumu, savunması ve tüm deliller karşısında suça bilinçli iştirakinin bulunmadığı, mağdurenin annesi olan sanık …’ın da özellikle Cumhuriyet Başsavcılığı ve duruşmadaki samimi anlatımları, mağdure ve diğer sanık …’ın açıklamaları ve tüm dosya içeriği karşısında, mağdure ile sanık …’ın birlikte kaçmalarından önce kızı mağdurenin gönlünün olması halinde söz kesileceğini ancak okulu bitirip yaşı da büyüdükten sonra düğün yapılabileceğini söylemesi, kaçma eyleminin sanık …’ın bilgisi dışında gerçekleşmesi ve bundan sonra da eyleme bilinçli katılımının bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar Süzan ve Gülçiçek müdafilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.