Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/3889 E. 2012/2025 K. 22.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/3889
KARAR NO : 2012/2025
KARAR TARİHİ : 22.02.2012

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve tehdit suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; ırz ve namusa tasaddide bulunma ve tehdit suçlarından mahkûmiyetine dair Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.04.2007 gün ve 2007/1 Esas, 2007/73 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihi itibarıyla 12 yaşından küçük olan mağdureyi kaçırma suçundan sanık hakkında zamanaşımı süresince dava açılabilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, mağdure Merve’ye yönelik eylemi nedeniyle suçun oluşumu ve niteliğine etkisi bakımından mağdurenin onaylı nüfus kaydı getirtilmeden hüküm kurulmuş ise de mağdurenin nüfus kaydı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP)’tan temin edildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık hakkında ırz ve namusa tasaddide bulunma suçundan kurulan hükümde; lehe aleyhe değerlendirmesi yapılırken, 5237 sayılı TCK.nın 103/1-a maddesinde mefruz cebrin unsur olarak yer almasına, aynı Kanunun 103/4. maddesinin ise yalnızca tehdit ve maddi cebri ifade etmesine göre, kamu davasına konu olayda maddi cebir veya tehdidin ne surette gerçekleştiği açıklanıp tartışılmadan ve her iki kanuna göre denetime olanak verecek şekilde uygulama gösterilip, lehe kanun belirlemesinin buna göre yapılması gereğine uyulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hükümlerden sonra 08.02.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK.nın 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK.nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi gözetilerek tehdit suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.