Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/3677 E. 2012/6512 K. 07.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/3677
KARAR NO : 2012/6512
KARAR TARİHİ : 07.06.2012

Basit cinsel saldırı suçundan sanık …’in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair … 11. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 18.01.2007 gün ve 2006/775 Esas, 2007/2 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Çocuk olan mağdurenin dinlenilmesi sırasında CMK.nın 236/3. maddesi gereğince psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman kişilerden herhangi birinin duruşmada hazır bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi mağdurenin inceleme tarihinde 18 yaşını bitirmiş olması karşısında telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın, nüfus kaydına göre suç tarihinde 16 yaşını tamamlamış bulunan mağdureye karşı 15.11.2006 tarihli işlediği saçlarını okşama şeklindeki bedensel temas içeren eyleminin TCK.nın 103/1-b maddesindeki çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu, 07.11.2006 ve 14.11.2006 tarihleri arasındaki, mağdureyi takip ederek “şişt şişt, naber, adın ne senin, seninle arkadaş olmak istiyorum” şeklindeki cinsel içerikli sözlerin de zincirleme biçimde cinsel taciz suçunu oluşturduğu halde, suç vasfında yanılgıya düşülerek eylemlerin bir bütün olarak zincirleme şeklinde basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında mahkûmiyetin sonucu olarak 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c madde ve bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun koşullu salıvermeye kadar uygulanacağı, alt soyu haricindekiler yönünden ise, bu hak yoksunluğunun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.