Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/3373 E. 2012/7858 K. 09.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/3373
KARAR NO : 2012/7858
KARAR TARİHİ : 09.07.2012

Irza geçme suçundan sanıklar … ve …’un yapılan yargılamaları sonunda; atılı suça teşebbüs etmekten mahkûmiyetlerine dair Siirt Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.02.2008 gün ve 2004/90 Esas, 2008/21 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluş ve kabule göre, sanıkların konuşmak bahanesi ile mağduru olay yerine getirerek el ve kollarını bağladıktan sonra cinsel organları ile mağdurun anüsüne baskı yaptıkları, mağdurun kendisini sıkarak engel olması nedeniyle erken inzal olup mağdurun üzerine boşalmaları nedeniyle ellerinde olmayan nedenle icraî hareketleri tamamlayamadıkları anlaşıldığından, sanıkların eylemlerinin ırza geçmeye eksik teşebbüs suçlarını oluşturduğu gözetilmeyerek, zorla ırza geçmeye tam teşebbüsten hüküm kurulması;
Kabule ve uygulamaya göre de;
Sanıkların mağdura yönelik eylemlerini birlikte gerçekleştirdikleri mahkemece de kabul edildiği halde, sanıklar hakkında 765 sayılı TCK.nın 417. maddesinin uygulanmasının gerektiği ve lehe kanun belirlenirken bu maddenin nazara alınması halinde 5237 sayılı TCK.nın 103/2, 4, 35, 31/2. maddeleriyle yapılacak uygulamanın, 765 sayılı TCK.nın 414/2, 417, 62, 59 ve 2253 sayılı Kanunun 12/2 ve maddeleriyle ulaşılacak cezaya nazaran sanıkların daha lehine olduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 09.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.