Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/1806 E. 2012/2040 K. 22.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/1806
KARAR NO : 2012/2040
KARAR TARİHİ : 22.02.2012

Reşit mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma ve ruhsatsız silah bulundurma suçlarından sanık …’in yapılan yargılaması sonunda; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ve atılı diğer suçtan mahkûmiyetine dair Ankara 3. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.05.2007 gün ve 2003/760 Esas, 2007/103 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında ruhsatsız silah bulundurmak suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın işlediği kabul edilen ruhsatsız silah bulundurma suçunun 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK.nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi olduğu, suç tarihi olan 02.07.2003’den itibaren inceleme gününe kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükmün CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Sanık hakkında reşit mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;
Yaşı nedeniyle evrakı tefrik edilen ve 29.07.2003 tarihinde vefat eden diğer arkadaşıyla sanığın, iki mağdureye yönelik sürükleme ve darp etme şeklinde gelişen zorla kaçırıp alıkoymaya teşebbüs eylemlerinin birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmediğinden, TCK.nın 43/2. maddesinin şartlarının oluşmadığı, iki ayrı suç oluştuğu gözetilmemişse de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık hakkında 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi gereğince suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK maddeleri karşılaştırılırken, sanığın eyleminin 765 sayılı TCK.nın 429/1. maddesine uygun olup asgari 3 yıl hapis cezası öngörüldüğü buna karşılık 5237 sayılı TCK.nın 109/2. maddesinde ise asgari 2 yıl hapis cezası öngörüldüğü belirtildikten sonra 5237 sayılı TCK.nın 109/2 maddesi uyarınca asgari hadden 2 yıl hapis cezası esas alınıp bunun üzerinden artırım-indirim yapıldığı halde, 765 sayılı TCK.nın 429/1. maddesi tatbikinde teşdiden 5 yıl hapis cezasının esas alınıp bunun üzerinden lehe aleyhe değerlendirilmesi işlemi yapılarak oranlılık ilkesine aykırı davranılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.