Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/17667 E. 2013/10224 K. 07.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/17667
KARAR NO : 2013/10224
KARAR TARİHİ : 07.10.2013

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık …’un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.02.2010 gün ve 2008/86 Esas, 2010/15 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Nüfus kaydına göre mağdurenin doğumdan itibaren yaklaşık 2 yıl sonra nüfusa tescil ettirilmiş olması ve nüfustaki doğum tarihinin Ankara Zübeyde Hanım Doğumevinde getirtilen hasta kabul defterinde belirtilen tarihten farklı olması ve sanığın mağdurenin gerçek yaşının daha büyük olduğu şeklindeki savunmaları karşısında, suç niteliğine etkisi nazara alınarak, suç tarihinde 15 yaş içerisinde olup bu yaşı tamamlamayan mağdurenin yaş tespitine esas olacak şekilde kemik grafileri çektirilip dava dosyasıyla birlikte … Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel şekilde saptanması, yaşın 15’den küçük olduğunun anlaşılması halinde ise, Adli Tıp Kurumunun uygulamalarına göre bazen kemik yaşının hormonal gelişimi, beslenme gibi nedenlerle gerçek yaşa göre farklılık gösterebileceğinin de bilindiğinden, mağdurenin suç tarihi itibarıyla 15 yaşından büyük gösterip göstermediği sanığın, mağdurenin yaşı konusunda hataya düşmesinin mümkün olup olmadığı mahkemenin dosyadaki tüm verilerle birlikte kendi gözlemini de tespit ederek ve gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle belirlendikten sonra TCK.nın 30. maddesi gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.