Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/14524 E. 2012/10845 K. 06.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/14524
KARAR NO : 2012/10845
KARAR TARİHİ : 06.11.2012

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçlarından sanıklar …, … ve …’nun yapılan yargılamaları sonunda; sanıklar … ve …’in atılı suçlardan mahkûmiyetlerine, sanık …’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyetine atılı diğer suçtan beraatine dair Ünye Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 05.02.2008 gün ve 2007/138 Esas, 2008/56 Karar sayılı hükümlerin Yargıtayca incelenmesi sanık …, sanıklar … ve … müdafileri ve katılan tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Katılanın, mahkemenin 2007/138 Esas sayılı dosyası ile birleşen 2007/215 Esas sayılı dosyasında “kasten yaralama” suçundan sanıklar … ve … yönünden kamu davasına katılmasına karar verildiği, mahkemenin 2007/138 Esas sayılı dosyasında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan açılan kamu davasının 29.05.2007 tarihli duruşmasında sanıklar … ve …’dan şikâyetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtmesine karşın bu konuda olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmediğinin, ayrıca katılanın da sanıklar … ve … hakkında verilen hükümleri temyiz ettiği, sanık … hakkında verilen hükümleri temyiz etmediği anlaşılmakla gereği düşünüldü:
Mağdur …’in 29.05.2007 tarihli mahkeme ifadesinde şikâyetçi olduğu ve davaya katılmak istediği ancak mahkeme tarafından mağdurun davaya katılması yönünde herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizcede benimsenen 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda tereddüt bulunmadığı ve mağdurunda hükmü temyiz ederek katılma iradesini sürdürdüğünden, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur …’ın sanıklar … ve … yönünden kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan görülen davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık …, sanıklar müdafilerin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan verilen beraat hükmü ile sanıklar … ve … haklarında kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyize gelince,
Mağdurun aşamalardaki tutarlı ve samimi görülen anlatımlarına, tanıklar … ve …’ın beyanlarına ve tüm dosya içeriğine göre, sanık …’in diğer sanıklarla eylem birliği içerisinde mağduru darp ettiği anlaşılmakla, adı geçen sanığın atılı suçtan mahkûmiyeti yerine, yazılı gerekçelerle beraatine karar verilmesi,
Sanıklar … ve … hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine ilişkin yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Trabzon Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 25.12.2007 tarihli raporunda çehrede sabit eser açısından mağdurun muayene edilmek üzere gönderilmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmakla, mağdurun kasten yaralama sonucunda yüzünde sabit bir ize neden olup olmadığı bilimsel biçimde saptanmasından sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık …, sanıklar müdafileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık … hakkında ceza miktarı itibarı ile sanığın kazanılmış … saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.