Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/14426 E. 2013/8895 K. 10.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/14426
KARAR NO : 2013/8895
KARAR TARİHİ : 10.09.2013

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel taciz suçlarından sanık …’in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair Kartal 7. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 25.03.2009 gün ve 2006/87 Esas, 2009/538 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın gece vakti yolda yürürken arkasından geldiği mağdureyi kolundan tutarak zorla geldiği istikametin tersi yönde bir süre sürükleyerek boş ve ıssız arsaya götürdüğü, burada mağdureye sarıldığı sırada tanık Nurettin’in sesleri duyarak müdahale etmesi üzerine mağdureyi bıraktığı, sanığın bu şekilde gerçekleştirdiği kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma eyleminin tamamlanmış bulunduğu gözetilmeyip teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle cezasının TCK.nın 35. maddesi ile indirilmesi suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Cinsel taciz suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mahkemece, sanığın gece vakti yolda yürürken arkasından geldiği mağdureyi zorla sürükleyerek boş ve ıssız arsaya götürüp ona sarıldığı sırada tanık Nurettin’in müdahalesi üzerine bırakmak zorunda kaldığının oluşa uygun olarak kabul edilmesi karşısında, sanığın eyleminin TCK.nın 102/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel saldırı suçu niteliğinde olduğu gözetilmeyerek aynı Kanunun 105/1. maddesi ile mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.