Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/13186 E. 2013/9339 K. 18.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/13186
KARAR NO : 2013/9339
KARAR TARİHİ : 18.09.2013

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık …, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık …’in yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan beraatlerine dair Isparta Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 03.11.2009 gün ve 2007/270 Esas, 2009/229 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi O Yer Cumhuriyet Savcısı ve mağdure vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Sanık …’dan şikâyetçi olan mağdure ve vekiline CMK.nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmamış ise de; CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, mağdurenin sanık …’dan şikâyetçi olduğu, zorunlu vekilin de yargılamada sanığın cezalandırılmasını isteyip mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure …’in sanık … hakkında açılan davaya katılmasına, zorunlu vekilinin katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilerek, yargılama aşamasında 15-18 yaş içinde bulunan ve algılama yeteneği yerinde olan mağdurenin sanık … hakkında şikâyetçi olmaması karşısında, sanık … hakkındaki kararı temyiz etme hakkı bulunmayan vekilin sanık … hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin katılan vekilinin sanık … hakkında kurulan hükümlere yönelik ve O Yer Cumhuriyet Savcısının sanık … hakkında cinsel istismar suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Her ne kadar tebliğnamede kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da görüş bildirilmiş ise de Cumhuriyet Savcısının temyiz talebi sanık … hakkında cinsel istismar suçlarından kurulan hükümlere yönelik olduğundan sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik inceleme yapılmamıştır.
Sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin yapılan incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık … hakkında çocuğun basit cinsel istismarı ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin yapılan incelenmesinde;
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesinin 23.02.2009 tarihli raporunda, mağdurenin 2007 yılı nisan ayında 16 yaşı içerisinde olduğu, 2006 yılında ise 15 yaşında olduğu ancak 15 yaşını ne zaman bitirdiğinin tespitinin tıbben mümkün olmadığının mütalaa edildiği, mağdurenin 12.11.2007 tarihinde savcılıkta ve 11.12.2007 tarihinde mahkemede alınan ifadelerinde, sanık …’in 2 yıl öncesinden bu yana değişik tarihlerde rızası dahilinde organ sokmaya varmayan cinsel eylemlerinin olduğunu beyan ettiği, sanık …’in de mağdurenin beyanlarını doğruladığı anlaşılmakla, mağdurenin 15 yaşından küçük olduğu dönemde sanık …’in mağdureye yönelik zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçu subuta erdiğinden bu suçtan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Mağdurenin ve sanık …’in organ sokma boyutuna varan cinsel ilişkide bulunmadıklarını beyan ettikleri halde mağdurenin bakire olmaması ve 07.01.2008 tarihinde sanık …’in babası olduğu tespit edilen çocuğu dünyaya getirmesi karşısında, yapılan soruşturma ve tüm dosya kapsamından sanık …’in mağdureye organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunduğu sabit olmakla birlikte, suç tarihinin net olarak tespit edilememesi karşısında şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği suç tarihinin tarafların müşterek çocuklarının doğum tarihinde göre hesaplanması gerektiği, buna göre 2007 nisan ayında mağdurenin 16 yaşı içerisinde olduğu ve sanıktan şikâyetçi olmadığı anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı eylemin 5237 sayılı TCK.nın 104/1. maddesine uygun düşüp şikâyet üzerine takip edilen suçlardan bulunması ve yargılama esnasında mağdurenin şikâyetçi olmadığını beyan etmesi karşısında vaki şikâyet yokluğu sebebiyle sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddesi gereğince düşmesine karar verilmesi gerekirken sanığın beraatine karar verilmesi; .

Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek hükümlerin CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.