Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/11957 E. 2013/6523 K. 23.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/11957
KARAR NO : 2013/6523
KARAR TARİHİ : 23.05.2013

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.05.2009 gün ve 2008/16 Esas, 2009/86 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş oluduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın CMK.nın 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizinin mümkün bulunmadığı ve sanık müdafiin bu suça ilişkin kanun yolu başvurusunun da mahallinde karara bağlanması gerektiği anlaşıldığından, incelemenin sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik temyizle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Kayden 19.05.1993 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşını bitirmemiş olan mağdure ile sanığın birlikte yaşadıkları süre içinde cinsel ilişkiye girdikleri, akabinde 21.05.2010 tarihinde resmî nikâhla evlenip çocuk sahibi oldukları olayda, sanığın aşamalarda, suç tarihinde mağdurenin yaşının büyük olduğunu zannettiğini ifade etmesi karşısında, TCK.nın 30. maddesi hükümleri yönünden hata halinin mevcut olup olmadığının tespiti için mağdurenin görünüm itibarıyla 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılıp anlaşılamayacağı, içinde bulundukları sosyal ve kültürel durumları, sanığın ulaşmak istediği amaç ile mağdurun içinde bulunduğu sonuç da dikkate alınarak sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşmesinin mümkün olup olmadığı araştırılarak ve mahkemenin dosyadaki tüm verilerle birlikte kendi gözlemini de tespit ederek, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesinden de yararlanılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
19.05.1993 doğumlu olan mağdure suç tarihinde 14 yaş 4 ay 7 günlüktür. Soruşturma aşamasında yaşa itiraz mevcut olup bu aşamada mağdurenin gerçek yaşı araştırılmıştır. Akşehir Devlet Hastanesi … Kurulunca düzenlenen 08.11.2007 tarihli rapor ile Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’nun 14.12.2007 tarihli raporunda mağdurenin suç tarihi ile film çekilme tarihi olan 08.11.2007 tarihinde 15 yaşı içerisinde olduğu ve 15 yaşını bitirmediği belirlenmiştir. Dolayısı ile mağdurenin suç tarihinde 15 yaşını tamamlamadığı sabittir.
Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu bazı raporlarında mağdurelerin gerçek yaşından büyük gösterdiğini, bunun hormonal gelişim veya beslenme gibi değişik faktörlerden kaynaklanabileceğini belirtmektedir. Mağdure Pakize’de böyle bir belirleme olsaydı bu durumu mutlaka Adli Tıp raporuna yansıtılacaktı. Demekki vücut yapısı ve gelişimi itibarıyla suç tarihinde mağdure 15 yaşından büyük göstermemektedir.
Ayrıca mağdure ile aynı mahallede oturup komşu olan ve aynı okulda farklı sınıflarda okuyan sanığın mağdurenin gerçek yaşını bilmemesi ve bu konuda hataya düşmesi olağan yaşam tarzına uygun düşmemektedir. Bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme ilamının onanması gerekirken bozmaya yönelik çoğunluk görüşüne katılmıyorum.