Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2011/11604 E. 2013/5611 K. 08.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/11604
KARAR NO : 2013/5611
KARAR TARİHİ : 08.05.2013

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık …’ın bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair … 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.04.2009 gün ve 2009/111 Esas, 2009/216 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa göre, kayden 07.08.1993 doğumlu olup suç tarihinde 14 yaş 5 ay 10 günlük olan mağdure ile sanığın anlaşarak birlikte kaçıp sanıkla mağdurenin birden fazla cinsel ilişkiye girdikleri, daha sonra resmî olarak evlendiklerinin anlaşılması karşısında, TCK.nın 30. maddesi hükümlerine göre hata halinin mevcut olup olmadığının tespiti için mağdurenin suç tarihi itibarıyla görünüm olarak 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılıp anlaşılamayacağı, içinde bulundukları sosyal ve kültürel durumları da dikkate alınarak, sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşmesinin mümkün olup olmadığı araştırılarak, mahkemenin dosyadaki tüm verilerle birlikte kendi gözlemini de tespit edip, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.05.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
TCK.nın 30/1. maddesinde öngörülen ”hata” halinin, ancak sanık tarafından ileri sürülmesi durumunda mahkemece takdir edilmesi gerektiği, suç tarihinden itibaren
yaklaşık 5 yıl gibi bir sürenin geçmiş olduğu da gözetildiğinde, mahkemeden, sanığın hataya düşüp düşmediği konusunda sonuca varmasının istenmesinin sanığın hukuki durumuna etki edecek bir yaklaşım olamayacağı, mağdurun içinde bulunduğu evlilik durumu da suçun oluşup oluşmamasına etki etmeyeceğinden, sanığın hiç bir yerde ileri sürmediği ve yaş konusunda hataya düştüğünü belirtmediği de düşünüldüğünde, bilirkişi ya da başka kişinin, mağdurun yaşının büyük olduğuna ilişkin yaklaşımının, sanığın hukuki durumunu değiştirmeyeceği düşüncesinde olduğundan sayın çoğunluğun ”hata” araştırmasına yönelik bozma kararına katılmıyorum.