Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2019/900 E. 2019/6813 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/900
KARAR NO : 2019/6813
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacılar vekili, davalının da hissedarı olduğu …’ta bir kısım müvekkillerinin intifa hakkı sahibi bir kısmının ise hisseli tapusunun bulunduğunu, davalının imzalanan sözleşme gereğince bakım ve onarım yükümlülüğünü yerine getirmediğinden …’un kullanılamaz hale geldiğini ve değer kaybettiğini, genel kurul kararı olmadan bakım ve onarım için aidat toplanamayacağını, davalı şirketin borçları nedeniyle alınması unutulan hisselerin satılma tehlikesi altında bulunduğunu ileri sürerek; aidat alımının iptali, paylı mülkiyete konu taşınmazda gerekli önlemlerin alınması ve kayyım tayin edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, tapuda malik olmayan bir kısım davacıların dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını, şirketin taşınmazdaki temizlik, bakım ve onarım yükümlülüğünü yerine getirdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kat irtifakı kurulmayan ancak fiili paylaşım bulunan taşınmaz ve üzerindeki tesisin kullanımına yönelik sözleşmeden kaynaklanan aidat alımının iptali, paylı mülkiyete konu taşınmazda gerekli önlemlerin alınması ve kayyım tayini istemine ilişkindir. Mahkemece, gerekçesinde, alınan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak, davalı şirket ile düzenlenen intifa hakkı sözleşmesinde yıllık bakım ve onarım gideri olarak USD bazında ödeme yapılacağının düzenlendiği ve davacıların sözleşme ile bakım onarım giderini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği gerekçesiyle tüm davacılar yönünden davanın esastan reddine yönelik gerekçe oluşturulduğu gibi, davacılar … ve… adına bir kayda rastlanmadığından bu davacıların dava ehliyeti bulunmadığı belirtilmek suretiyle bu davacılar yönünden davanın usulden reddine gerekçe oluşturulmuş ve hüküm kısmında tüm davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Bir başka deyişle görülmekte olan davada hem usulden ve hem de esastan ret gerekçesi oluşturularak karar verilmesi olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.