Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2019/6768 E. 2020/797 K. 30.01.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6768
KARAR NO : 2020/797
KARAR TARİHİ : 30.01.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, davalı ile hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, hizmet süresince kendilerine 5510 sayılı kanunun 81. maddesi gereğince işveren prim oranlarında Devlet tarafından %5 oranında indirim sağlanmış olmasına rağmen davalı tarafından indirimden faydalandığı dönemde hak edişlerden kesinti yapıldığını, bir kısım ödemelerin ise ödeme emri yazısıyla geri alındığını, yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin, ödemenin geri alındığı 09.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, Mart 2009 döneminden itibaren ise her aya ilişkin faturanın ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ıslahla birlikte talep sonucunu 103.820,47 TL’na yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 103.820,47 TL alacağın ödemenin geri alındığı 09.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi süresince hazinece karşılanan sigortalı çalışanlarının %5’lik priminin davalı tarafından haksız olarak kesildiğini, bir kısmının ise ödeme emri yazısıyla geri alındığını ileri sürerek geri alınan ödemenin geri alındığı tarihten itibaren, yapılan kesintilerin ise kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili amacıyla eldeki davayı açmış, mahkemece davanın kabulü ile kabul edilen miktarın ödemenin geri alındığı 09.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacının dava açmadan önce davalıyı ihtar çekerek mütemerrit duruma düşürdüğü ispat edilmemiştir. Bu nedenle davacı ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebilir. Bu durumda mahkemece, kabul edilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülecek şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden Yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde yazılı “ödemenin geri alındığı 09.03.2009 tarihinden itibaren” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “dava tarihinden itibaren” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.