Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2019/607 E. 2019/3886 K. 25.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/607
KARAR NO : 2019/3886
KARAR TARİHİ : 25.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, emlakçı olduğunu, davalı ile aralarında 07/03/2012 tarihinde tellallık sözleşmesi akdedildiğini, davalıya gösterilen taşınmazlardan bir tanesinin davalının akrabası olan … tarafından 21.05.2012 tarihinde satın alındığını, davalının sözleşmede yer alan akrabalık ilişkileri veya sair ilişkiler içinde bulunduğu kurum, eş, dost gibi 3. şahıslarca kiralandığı veya satın alındığı takdirde, satın alınan taşınmazın gerçek değerinin %3’ü nispetindeki tellaliye ücretini ödeyeceği taahhüdüne aykırı davranarak ödemesi gereken tellallık ücretini ödemediğini, satış bedeli olan 620.000 ABD doları üzerinden %3 komisyon bedeli+KDV olmak üzere 39.394 TL’nin tahsili için … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2012/2162 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak satın alınan taşınmazın kendisine gezdirilmediğini, davalının bu taşınmazı sözleşmeye sonradan ilave ettiğini, bu taşınmazın kayınbiraderi tarafından internet sitesinde görülerek ve mal sahibine ulaşılmak suretiyle eşi ve kayınbiraderi tarafından satın alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davada emlak komisyon sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemektedir. Davalı, davacının bu taşınmazı kendisine gezdirmediğini, taşınmazın kayınbiraderi tarafından internet ilanından görülüp mal sahibi ile irtibata geçilerek eşi ve kayınbiraderi tarafından satın alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tanık beyanlarına dayanılarak satışın internet ilanı üzerine gerçekleştiği, davacının satışın gerçekleşmesi için tarafları bir araya getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşmede dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya gösterildiği yazılı olup, taraflar arasında düzenlenen bu sözleşmenin geçerli olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin iptal edildiği iddia ve ispat edilemediğinden davacı tellalın tellallık ücretine hak kazandığı gerekçesiyle hükmün bozulması üzerine, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Bu kez mahkemece işin esası incelenerek davanın kısmen kabulüne, taşınmazın değeri 350.000,00 TL üzerinden %3 olarak 10.500,00 TL tellallık ücretine karar verilmişse de; 07/03/2012 tarihli tellallık sözleşmesinde taşınmazın gerçek değerinin %3’ü üzerinden tellaliye ücretinin ödenmesi kararlaştırıldığından ve sözleşmede de taşınmazın değerinin 620.000 USD gösterildiğinden, mahkemece, bu durum gözardı edilerek tapudaki satış değeri üzerinden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 681,35 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 35,90 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.