Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2019/25 E. 2019/1185 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/25
KARAR NO : 2019/1185
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 1998 model Mitsubishi marka minibüsü davalıdan 5.6.2006 tarihinde 12.800,00 TL bedelle satın aldığını, 10.7.2008 tarihinde ise aynı aracı dava dışı … …’a sattığını, 21.5.2009 tarihinde çalıntı araca sahte motor veya şase numarası verilmesi nedeniyle el konulduğunu, … … tarafından aleyhinde … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/450 Esas sayılı dosyası ile satış bedelinin iadesi istemiyle açılan davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek; davalı ile yapılan satış sözleşmesinin iptali ile ödenen 12.800,00 TL’nin 5.6.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş; Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 10.200,00 TL’ (davacının sattığı kişinin sözl iptali ve bedelin iadesi davasında davacı yönünden bu miktar dava dosyasının davacısına iade ettiği bedel) nin 5.6.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar Dairece ‘’… davacının satış sözleşmesinin iptaline yönelik talebi bakımından hüküm kısmında bir değerlendirme yapılmadığı, davalının daha önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunarak‘’ bozulmuş, bozma doğrultusunda yapılan yargılama ve aldırılan bilirkişi raporuna da uyularak, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki satış sözleşmesinin iptaline, 7.445,00 TL’nin 06/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduğu açıklandıktan sonra alınan bilirkişi raporunda davaya konu aracın 05/06/2016 tarihleri ile 10/07/2018 tarihleri arasında yaklaşık 25 ay süre ile kullanıldığını, araçların yıllık semere tutarının aracın normal piyasa ederinin %15’ine tekabül ettiğinin belirlendiğini, aracın normal piyasa ederinin 12.800,00 TL olduğu, kullanım süresi 25 ay olarak hesaba katıldığında, aracın kullanımı ve satışından elde ettiği semere tutarının 5.355,00 TL olduğu rapor edilmiş ve rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. Davacı taraf bilirkişi raporuna hesaplanan indirim bedelinin fazla belirlendiği yönünden itiraz etmiş ancak mahkemece itiraza ilişkin bir karar da verilmemiştir. Gerçekten de söz konusu araç yönünden hesaplanan kullanımdan kaynaklı indirim bedeli fazladır. Araç davacı tarafından 2 yıl süre ile kullanılmıştır, indirim yapılan kullanım bedeli aracın değerine göre fahiş kalmaktadır bu nedenle davacının itirazları doğrultusunda ek bilirkişi raporu ya da yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.