Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2019/1809 E. 2019/4581 K. 05.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1809
KARAR NO : 2019/4581
KARAR TARİHİ : 05.04.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 23.11.2015 tarihinde davalı şirketin … Cepa AVM’de bulunan mağazasından Rumi model su takımı ve yemek takımı satın aldığını, bilahare üretim hatası bulunan iki adet servis tabağı ile bir adet çorba kasesini ayıpsız misli ile değiştirilmek üzere mağazaya teslim ettiğini, ancak netice alamadığını, bu yönde tüketici hakem heyetine yaptığı müracatının da reddedildiğini ileri sürerek; Etimesgut İlçe Tüketici Hakem Heyeti’nin 11.12.2017 tarih 015 sayılı kararının itirazen incelenerek iptaline, ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile anılan hakem heyeti kararının iptaline, dava konusu ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; miktar itibariyle kesin olan hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27.maddesinde “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir” düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukuki dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca, gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta, ön inceleme tensip zaptında, ön incelemenin duruşmalı olarak 22.02.2018 günü, saat 09:40’da yapılacağına karar verilip, tebliğ işleminin yapıldığı, belirtilen gün ve saatte davalı vekilinin farklı yerlerde olan duruşmaları nedeniyle mazeret dilekçesi vermiş olduğu, mahkemece ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin mazeretinin kısmen kabulüne, dosyanın geldiği aşama nazara alınarak duruşmanın taliki talebinin reddine karar verilip, davalı vekilinin yokluğunda ön inceleme duruşmasının yapıldığı ve tahkikat aşamasına geçilip karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin, ön inceleme duruşmasına mazeret bildirmesi, mahkemece de bu mazeret haklı görülerek kabul edilmesi karşısında, yeni bir ön inceleme duruşma günü tayin edilerek, ön incelemede yapılması gereken işlemlerin yapılması, ön inceleme sonuç tutanağı düzenlenip bu tutanağın taraflara imzalatılması ve bu aşamada yapılması gereken tüm işlemler tamamlandıktan sonra tahkikat aşamasına geçilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile, … Batı 3.Tüketici Mahkemesi’nin 22.02.2018 tarih 2017/297 E., 2018/66 K. sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 05/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.