Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2019/103 E. 2019/834 K. 30.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/103
KARAR NO : 2019/834
KARAR TARİHİ : 30.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı avukatınca duruşmalı, davacı-karşı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Asil … ile davacı … vekili avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Asıl davacı-birleşen davalı, … parselde bulunan … kat 39 ve 45 numaralı bağımsız bölümleri yüklenici davalıdan satın aldığını, arsa sahibi olan şahıslar ile yüklenici arasında çıkan ihtilaf nedeniyle aralarındaki sözleşmenin feshedildiğini ve arsa sahipleri tarafından davalı aleyhine … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/418 esas 2008/555 karar sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, mahkemece davanın kabulüne ve davalının sattığı … kat 39 ve 45 numaralı bağımsız bölümlerin tapusunun iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, bağımsız bölümleri yükleniciden 04/10/1984 tarihinde 24.722.880 Eski Türk Lirası bedelle satın aldığını, satış bedeli Eski Türk Lirası olarak ödendiğinden bedelin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiğini, arsa sahipleri tarafından açılan tapu iptali ve tescil davaları sonucunda taşınmazların mülkiyetini kaybettiğini, bu nedenle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya … olduğu 20.000,00TL satış bedelinin satış tarihinden itibaren işletilecek … faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 23.10.2014 tarihli dilekçesi ile talebini 380.298,43 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu, geçersiz sözleşmede herkesin aldığını geri iade etmesi gerektiğinden davacının sadece satış bedelini talep edebileceğini, savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise; fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 39 ve 45 nolu taşınmazların müştemilat, demirbaş ve 1984 yılından beri kullanma bedellerinin her döneme ilişkin … faizi ile birlikte ıslahen 289.493,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, 380.298,43 TL’nin 20.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, 360.298,43 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 23.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu 39 nolu taşınmaza ilişkin arsa sahipleri tarafından açılan tapu iptal tescil davasının kesinleşme tarihinin 01.10.2007 olduğununn anlaşılmış bulunmasına göre asıl davacı- karşı davalının sair, asıl davalı-karşı davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Asıl davacı-karşı davalı eldeki dava ile, taşınmaz satış sözleşmesinin iptali nedeniyle uğradığı zararın … faiziyle birlikte tahsilini istemiş olup, mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Türk Ticaret Kanunu 19. maddesi (mülga TTK 21.madde) hükmü uyarınca tacir olan davalı yüklenicinin borçlarının da ticari olması asıl olup, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğer taraf içinde ticari iş sayıldığı anlaşılmakla, davacının … faiz talep edebileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece hükmolunan alacağa … faiz yürütülmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK.’nun 370. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle asıl davacı-karşı davalının sair, asıl davalı-karşı davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm başlıklı bölümünün 1. bendinin 1. satırındaki “yasal” ibareleri hükümden çıkartılarak yerine, “…” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, peşin alınan 6.974,20 harcın istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.