Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/955 E. 2018/10755 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/955
KARAR NO : 2018/10755
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat … ile davacı Asil … ve vekili avukat …’un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacılar avukat olduklarını, davalının hissedarı olduğu taşınmazlara ilişkin … aleyhine dava açmak üzere 23.11.2012 tarihli vekaletname ile davalı tarafından vekil olarak görevlendirildiklerini ve aralarında imzalanan 23.11.2012 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi ile davalar sonucu % 15 oranında avukatlık ücreti ödenmesinin kararlaştırıldığını, buna göre davalı adına miras kalan hissedarı olduğu … İlçesi, 1116, 1380, 1383, 1407 ve 1274 sayılı parsellerle ilgili olarak … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/355 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davası açtıklarını, aynı taşınmazlara ilişkin olarak…’nin de … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/93 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açtığını ve dava dilekçesinin 04.03.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, yine davalıya miras kalan hissedarı olduğu … İlçesi 29 ve 937 sayılı parsellerle ilgili olarak davalı adına … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/708 Esas sayılı dosyası ile … aleyhine kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davası açtıklarını, …’nin de aynı parseller için davalı aleyhine … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/118 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açtığını ve dava dilekçesinin 25.02.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve bu davanın 10.04.2013 tarihinde … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/708 E. sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, karar aşamasına gelen yargılamada davalının hissesine düşen 591.422,55 TL’nin davalı adına bankaya yatırılarak bloke edildiğini, bu arada davalının kardeşi tarafından miras kalan ve hissedarı olduğu Başakşehir ilçesi 879 sayılı parsel için dava açılmasını istediğini, davalının da görüşü alındığını ve davalının da aynı taşınmazla ilgili olarak kardeşi ile birlikte adına dava açılmasına ilişkin sözlü talimatına istinaden 879 parsel sayılı taşınmaz için … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/758 Esas sayılı dosyası ile davalı ve kardeşi adına kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası açtıklarını, …’nin de aynı taşınmaz için davalı aleyhine … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/120 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası davası açtığını, bu davanın dava dilekçesinin 25.02.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, bu dava sonucunda davalıya 2.097.835,85 TL bedel ödendiğini, dosyanın karara çıktığının davalıya 18.09.2013 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, 19.09.2013 tarihinde ihtarnameyi tebellüğ eden davalının 23.09.2013 tarihinde bankadan parasını çektiğini, 25.09.2013 tarihli ihtarname ile tahsil ettiği bedel üzerinden vekalet ücretlerini talep ettiklerini, bunun üzerine davalının 27.09.2013 tarihinde kendilerini haksız olarak azlettiğini, davalının … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/758 Esas sayılı ve 2013/120 E. Sayılı davalardan elde ettiği 2.097.835,85 TL üzerinden 314.675,00 TL, … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/708 esas sayılı ve 2013/118 esas sayılı davalardan elde ettiği 591.422,00 TL üzerinden 88.668,00 TL … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/355 Esas sayılı ve … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/93 esas sayılı davasından elde edeceği 100.000,00 TL üzerinden 15.000,00 TL olmak üzere toplam 418.343,00 TL vekalet ücret alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 418.343,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline istemişlerdir.
Davalı, davacı …’ın diğer davalı …’ın sigortalı çalışanı olduğundan taraf ehliyeti bulunmadığını, davacı … ile yapılan sözleşme ile ancak sözleşmede belirtilen taşınmazlara ilişkin olarak kamulaştırmasız el atma davaları ile sınırlı olmak üzere yetki verdiğini, fakat davacı …’ın kendisinden habersiz ve izinsiz olarak sözleşme dışında kalan 879 parsel sayılı taşınmaz hakkında da dava açtığını, bu davadan ancak dava sonuçlandığında haberdar olduğunu, söz konusu taşınmaza ilişkin olarak kardeşinin davasının sonuçlanmasından sonra bu davayı emsal göstererek dava açmayı planladığını, davacıların kendisinden habersiz olarak dava açtığını öğrenmesi üzerine davacılar hakkında şikayetçi olduğunu, Avukatlı Kanunu ve Kamulaştırma Kanununa göre kamulaştırma davalarında dava değerinin belli bir yüzdesinin ücret olarak kararlaştırılmasının BK.nun 19. maddesi gereği geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, davaların derdest ve azlin haklı olması nedeni ile davacıların ücrete hak kazanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 351.524,11 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar eldeki dava ile haksız azil nedeni ile vekalet ücretlerinin tahsilini istemişler, davalı, davanın reddini dilemiş. Mahkemece, alınan bilirkişi heyet raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile … 4 Asliye hukuk Mahkemesi’nin 2013/93 Esas sayılı dosyasında taraflar arasındaki sözleşme uyarınca %15 üzerinden hesap edilen 11.115,81 TL, … 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/708 Esas sayılı dosyasında yine %15 üzerinden hesaplama yapılıp taleple de bağlı kalınarak 88.713,34 TL, … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/758 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi olmadığından Avukatlık Yasasının 164. Maddesi gereğince taktiren %12 oranında uygulama yapılarak 251.740 TL olmak üzere toplam 351.524,11 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı … ile davalı arasında imzalanan 23.11.2012 tarihli sözleşme ile … İli … İlçeleri, … Köyü mevkiinde kain 1116, 1380, 1407, 1383, 1274, 29, 937 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili olarak ilgili idarelere karşı kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davası açılacağı, davanın kazanılması ve tahsil edilmesi halinde tahsil edilen bedelin % 15’i oranında avukatlık ücretinin Av. …’a ödeneceği kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamına göre, davacılar Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı tarafından haksız olarak azledilmiş olup, vekalet ücretine hak kazanmışlardır. Davacıların hak etmiş oldukları vekalet ücreti hesaplanırken öncelikle kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat davaları için taraflar arasında kararlaştırılan parseller bakımından bir ücret sözleşmesi bulunduğu, ancak kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davaları için ve ayrıca 879 parsel sayılı taşınmaz bakımından ücret sözleşmesinin bulunmadığının gözetilmesi gerekmektedir.
Vekalet ücreti belirlenirken, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması halinde kural olarak Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesi uyarınca, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde “müdeabihin değerinin %10’u ile %20’si arasındaki bir ücret” mahkemece tayin edilecektir. Ancak Kamulaştırma Kanunu’nun 31. maddesinin (e) bendine göre, “kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması” yasak ve suç sayılan bir eylem olup, aynı Kanunun 33. maddesinde de, 31. maddenin (e) bendine aykırı hareket edenler hakkında bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve ağır para cezası öngörülmüştür. Bu durumda kamulaştırma davaları ile ilgili olarak vekalet ücretinin belirlenmesi konusunda, özel kanun niteliğindeki Kamulaştırma Kanununun öncelikle uygulanması gerekeceğinden, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin bir davada, avukatlık ücretinin nispi (müddeabihin belli bir yüzdesi, %10, %20, %30 vb.) olarak kararlaştırılması, anılan yasa hükümleri gereğince yasak ve suç teşkil etmesi itibariyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
Bu kabule göre, yazılı veya sözlü bir sözleşmenin bulunmaması halinde ödenmesi gereken vekalet ücreti miktarının, mahkemenin takdirine göre, dava değerinin %10’u ile %20’si arasında nispi (yüzde) olarak belirlenmesini öngören Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinin de, aynı şekilde kamulaştırma davaları yönünden uygulanması mümkün değildir. Aksine görüşün kabulü, başka bir ifadeyle “yazılı ücret sözleşmesi yapılmaması durumunda, Avukatlık Kanunu’ nun 164/4. maddesi gereğince, vekalet ücretinin dava değerinin %10’u ile %20’si arasındaki bir oran üzerinden belirlenebileceğini” kabul etmek, bu davalar yönünden ücretin nispi (yüzde) olarak belirlenmesini yasaklayan ve cezai müeyyide öngören Kamulaştırma Kanunu’nun 31 (e) ve 33. maddelerine aykırılık teşkil edeceği gibi, genel olarak benimsenen sözleşme serbestisinin, kamu yararı düşüncesiyle sınırlandırıldığı istisnai hallerden biri olarak düzenlenen söz konusu bu yasa hükümlerinin ihdas amacına da aykırı olacaktır.
O halde, açıklanan tüm bu nedenlerle, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin davada, avukatla müvekkili arasında yazılı bir sözleşme bulunmaması durumunda, avukata ödenmesi gereken vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda mahkemece, haksız olarak azledilen davacı avukatların, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi mevcut olmaması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davaları yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret üzerinden vekalet ücreti talep edebileceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davaları yönünden ise, sözleşme konusu olan parseller yönünden sözleşmede kararlaştırılan %15 üzerinden, sözleşme konusu olmayan 879 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise Avukatlık Kanunun 164. maddesi uyarınca dava değerinin %10’u ile %20’si arasındaki bir oran üzerinden mahkemece belirlenecek nisbi vekalet ücreti talep edebileceği kabul edilerek, belirlenecek miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.