YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6571
KARAR NO : 2019/252
KARAR TARİHİ : 16.01.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile … Tarım … Gübre Ltd. Şti’de ortak olarak çalıştıklarını, davalının 13.06.2003 tarihinde şirket hisselerini davacı ve …’e devrederek ortalıktan ayrıldığını, tarafların 23.07.2004 tarihinde ortak protokol düzenlediklerini ve aralarında her türlü hukuki ilişkiyi bitirdiklerine ve ibralaştıklarına ilişkin sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin 5. maddesinde “firma ve firma yetkililerinin bu tarihten sonra birbirleri aleyhine şirket ile ilgili herhangi bir şekilde özel şahıslar ve tüzel kişilikler bazında kamu kurum ve kuruluşlarında beyanda bulunmayacaklarını, birbirlerinin şirketlerini kötüleyecek şekilde ifade kullanmayacaklarını yine şirket sırlarını ifşa etmeyeceklerini, aksi halde bir tarafın diğer tarafa 500.000.000.000TL (beşyüzmilyar) cezai şart ödemeyi” kabul ettiklerini, ancak davalının bu madde hükmünü ihlal ettiğini ileri sürerek; protokoldür başlıklı belge uyarınca takdiri indirimde nazara alınarak 300.000,00TL cezai şartın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 20.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, taraflar arasında imzalanan 23.7.2004 tarihli protokolün 5. maddesinin ihlalinden kaynaklı cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu protokolle kararlaştırılan cezai şart miktarının fahiş olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu halde takdiri olarak tenkise tabi tutulup reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün 4. fıkrası hükümden çıkartılarak yerine “Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.