Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/6282 E. 2018/12140 K. 14.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6282
KARAR NO : 2018/12140
KARAR TARİHİ : 14.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar vekili, … örgütlenmesiyle iltisaklı ve irtibatlı görülerek 23.07.2016 tarih ve 667 sayılı KHK’nın ilgili maddeleri kapsamında kapatılan davalı şirkete, eğitim karşılığı olarak verilen 20.09.2016 tarih ve 40.000,00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile çekin istirdatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket adına çıkartılan tebligat bila/tebliğ iade edilmiş; davalı … vekili ise husumet nedeniyle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme üzerine dava şartı yokluğundan davanın reddine kesin olarak karar verilmiş; hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması talebiyle temyiz edilmiştir.
Eldeki dava dosyasında; 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Hazineye devrine karar verilen davalı şirkete ait eğitim kurumuna eğitim karşılığı olarak verilmiş 40.000,00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve çekin istirdatına karar verilmesinin istendiği, mahkemece, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 16. maddesinin birinci fıkrası gereği davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, aynı maddenin dördüncü fıkrası gereği kararın tebliğinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde Maliye Bakanlığına başvurulabileceği konusunda muhtariyetine dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Dava ve takip usulü” başlıklı 16. maddesinde;
“(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda … ile … Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 … maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda … ile … Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 … maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile … Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 … maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 … maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda, mahkemece 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları gereğince hüküm kurulduğu, 16 ncı maddenin birinci fıkrasında gerçek ve tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda … ile … Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verileceği ve verilen kararın kesin olduğunun belirtildiği, dördüncü fıkrada ise 16 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca verilen kararlarda 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 … maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama tebliğden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurulabileceği, idari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verildiği, aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin üçüncü fıkrasında ise 17/08/2016 tarihinden sonra açılan davalarda yine dava şartı bulunmadığından davanın reddine karar verileceği belirtilmiş ise de, hükmün kesin olduğu hususuna yer verilmediği gibi idari makama başvurulabileceği ve verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabileceği hususuna da yer verilmediği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, davanın açılış tarihinin 24/08/2016 olduğu, dolayısıyla 17/08/2016 tarihinden sonra açılan davada 16 ncı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile, … 18.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.11.2016 tarih 2016/349 E., 2016/276 K. sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 14/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.