Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/6172 E. 2019/716 K. 29.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6172
KARAR NO : 2019/716
KARAR TARİHİ : 29.01.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak-yeniden yargılama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 10.000.000 TL (eski para) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 7.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 17.128,70 TL.ye yükseltmiştir.
Davalı, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemenin davanın kabulüne dair kararının temyizi üzerine Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemenin davanın reddine dair verdiği kararının davacı tarafından temyizi üzerine kararın onanmasına karar verilmiş, bu kez davacı hak ihlali yapıldığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
T.C. Anayasa Mahkemesi, 07.01.2016 tarih, 2013/6613 başvuru numaralı kararı ile; başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar vermiş, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılanma yapılmak üzere dosyayı mahkemesine göndermiştir.
Mahkemece, yeniden yapılan yargılama sonunda; Yargılamanın iadesi davasının Reddine Mahkemenin 29/11/2012 tarih 2012/379 esas 2012/1292 karar sayılı ilamının onanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yeniden yapılan yargılam sonucunda mahkemece, “Yargılamanın iadesi davasının reddine Mahkememizin 29/11/2012 tarih 2012/379 esas 2012/1292 karar sayılı ilamının Onanmasına” şeklinde karar verilmiş ise de; yerel mahkeme kararlarının onanmasına ilişkin karar verme yetkisi yalnızca yüksek yargı organlarına ait olup, mahkemenin yetkisi dışında karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki; mahkeme kararının doğru olması ve bu hususun sonuca etkili olmaması nedeniyle bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün ve gerekçenin düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle , hükmün 1. bendindeki “Mahkememizin 29/11/2012 tarih 2012/379 esas 2012/1292 karar sayılı ilamının Onanmasına” söz ve rakamlarının karardan çıkartılmasına,, hükmün gerekçe kısmının son paragrafındaki “reddi ile mahkememizin 29/11/2012 tarih ve 2012/379 esas 2012/ 1292 karar sayılı kararının onanmasına” söz ve rakamların çıkartılmasına, yerine “reddine” sözünün yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.