Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/6144 E. 2019/1163 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6144
KARAR NO : 2019/1163
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 5.000.000 TL (eski para) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000,00 TL’nın yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 6.803,68 TL.ye yükseltmiştir.
Davalılar, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemenin davanın kabulüne dair kararının Dairemizce davalılar yararına bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrasında mahkemece davanın kabulü ile; toplam 6.803,68 TL alacağın 3.000,00-TL sinin dava tarihinden 3.803,68-TL sinin ıslah tarihi olan 01/02/2011 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ileride maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 5.000.000 TL ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği dosya içeriği, toplanan delillerle anlaşıldığı gibi bu hususlar tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı ile dava dışı banka arasında imzalanan borçlanma sözleşmesinin 1. maddesinde “… borçlu, yukarıda belirtilen miktarın kullandırılmış krediye göre saptanmış olduğunu, borçlanmaya esas kesin maliyetin, inşaatın tamamlanması aşamasından sonra yapılacak kesin hesaplardan sonra tespit edileceğini ve kesin hesap sonucu bulunacak maliyete göre borç miktarının artması halinde, artan miktar için de işbu borçlanma sözleşmesinin aynen takbik edileceğini, bankaca kesin hesap şekline herhangi bir itirazı olmayacağını peşinatın ve taksit tutarlarının artış oranına göre yeniden belirlenecek bu sözleşme hükümlerine göre ödeneceğini, kabul ve beyan eder. ” şeklinde düzenlenmeye yer verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp borçlandırma sözleşmesi ile 76.709.435, borçlandırma senedi ile 12.230.795 TL( eski para ), olmak üzere toplam 88.940.230 TL kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 90.000.000 TL ( eski para ) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği ve böylece davacının kullandığı kredi miktarı tutarında borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece davacı tarafından yatırılan peşinatın borçtan mahsup edildiği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 464,75 TL harcın davalı-…’ye iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.