Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/5956 E. 2020/5660 K. 01.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5956
KARAR NO : 2020/5660
KARAR TARİHİ : 01.07.2020

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile arasında 23/02/2012 tarihli bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını ve tatil kredisi kullandırıldığını, davalının bireysel kredi borcunu geri ödemediğini, bunun üzerine kendisine … 2. Noterliği’nin 09/10/2012 tarih ve 11843 yevmiye numaralı ihtar keşide edildiğini, ihtar keşide edilmesine rağmen kredi tutarları ödenmemesi üzerine, … 17. İcra Müdürlüğü’nün 2012/11313 esas sayılı dosyası ile 07/11/2012 tarihli ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vasisinin davalının kısıtlı olduğunu, işlem ehliyeti olmadığını, davalı aleyhine yapılan icra takibinin durdurulmasını talep etttiğini ileri sürerek 6006051573 nolu kredi için 7.565,40 TL asıl alacağın 19/10/2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek %26,36 temerrüt faizi ve faize işleyecek %5 BSMV ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vasisi, eşi olan kısıtlının rahatsızlığından yararlanır tarzda hileli olarak kredinin imzalandığını, borç altına sokulduğunu, kendisinin kredi çekildiğinden haberi olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 7.565,40 TL alacağın temerrüt tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek % 18 temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kısıtlının kredi kullanımı sırasında kendisini ehli bir kişi gibi göstermesi, banka tarafında kısıtlılığın kontrol edilebileceği herhangi bir ulaşılabilir veri ortamının bulunmaması nedeniyle ilgilinin kısıtlı olduğunu anlamasının mümkün bulunmadığı gibi, kredi başvurusunda bulunan her kişinin kısıtlı olup olmadığının araştırılmasının ticari hayatın itimat, güven ve sorumluluk prensipleri ve pratik hayat gerekleriyle örtüşmediğini, davalının davranışının TMK nın 2. maddesindeki iyi niyet kurallarına aykırı olup, ortaya çıkan borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. … 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/53 Esas, 2015/251 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı vasisi hakkında davacı bankaya karşı banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı, açılan davanın eldeki dava konusu krediden kaynaklandığı, yargılama sonucunda davalı vasisinin beraat ettiği, mahkeme kararının, davalı kısıtlının yapılan gözleminde ilk bakışta zihinsel rahatsızlığı bulunduğunun şüpheye mahal vermeyecek şekilde tespit edilebildiği, kredi işlemleri esnasında müşteki banka çalışanlarının mahkememizce de rahatlıkla tespit edilebilen Caner’in dış görünüşüne ilişkin bu durumun normal olduğu yöndeki beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, bu halde kredi verme işleminin hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı gerekçelerine dayandığı görülmüştür.
Borçlar Kanununun 53. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, tespit edilen maddi vakıalar ile bağlılığı ilkesi gereği, ceza yargılaması kapsamında eldeki davanın konusu olan davacı bankadan kullanılan kredi ile ilgili davalı kısıtlı hakkında tespit yer aldığından mahkemece, … 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/53 Esas, 2015/251 Karar sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kesinleşmesi halinde maddi vakıalar ile bağlılık ilkesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.