Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/5721 E. 2019/12749 K. 17.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5721
KARAR NO : 2019/12749
KARAR TARİHİ : 17.12.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

… Bölge Adliyesi Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacı ve davalı vekilince murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde duruşmalı temyiz eden davalı … Yapı İnş. Tic. Ltd. Şti. İçin çıkartılan tebligata verilen cevapta adresten taşındığı gerekçesi ile tebliğ edilmediği görüldü. Duruşmalı temyiz eden davacı vekili avukat … geldi. Hazır olan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, dava dışı yüklenici … İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. ile arsa sahipleri arasında … 4. Noterliğinde akdedilen 06.03.2003 tarih ve 12767 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği sözleşmeye konu … Suadiye Mahallesi 87 pafta 351 ada 15 parselde kayıtlı 22 nolu dairenin yüklenici şirket adına …’e satıldığını, …’in de bu daireyi 15.10.2004 tarihinde davalı … İnşaat Otomasyon Tekstil Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye sattığını, davalı şirketin de bu daireyi 17.11.2004 tarih ve 14907 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile 180.000 USD (yaklaşık 320.000,00-TL) bedelle kendisine sattığını, ancak arsa sahipleri tarafından … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/344 esas sayılı dosyası ile açılan dava sonunda yüklenici ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshine ve tapu kayıtlarının iptaline karar verildiğini ve tapusunun iptal edildiğini, kararın 10.10.2011 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek, şimdilik 320.000,00-TL’nin 17.11.2004 tarihi itibariyle ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın ıslah edilmiş hali ile kısmen kabulüne, 527.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı, davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile … Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi 18.04.2017 tarih 2012/341 esas, 2017/148 karar sayılı kararının iptaline, davacının davasının kısmen kabulü ile 295.850,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, dava konusu 22 nolu daireyi 17.11.2004 tarih ve 14907 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile 180.000 USD (yaklaşık 320.000,00-TL) bedelle davalı şirketten satın aldığını, ancak arsa sahipleri tarafından … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/344 esas sayılı dosyası ile açılan dava sonunda yüklenici ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshine ve tapu kayıtlarının iptaline karar verildiğini ve tapusunun iptal edildiğini, kararın 10.10.2011 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek, şimdilik 320.000,00-TL’nin davalıdan tahsili talebi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne dair kararına karşı davalının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında dava konusu gayrimenkulun alım satımının yapıldığının resmi kayıtlarla sabit olduğu, her ne kadar ödenen miktar hususunda bir ihtilaf olsa da satıcının ifa imkansızlığı tarihindeki gayrimenkulun rayiç değerini davacıya ödemesi gerektiği gerçeği karşısında bu uyuşmazlığın bir anlamı bulunmadığı, davacı, davalıya gayrimenkul karşılığı ne kadar … olursa olsun nihayetinde iade edilmesi gereken miktarın ifa imkansızlığı esnasındaki rayiç değer olduğu, bilirkişinin gayrimenkulun, ifa imkansızlığının gerçekleştiği tarih olan 10.10.2011 tarihi itibariyle rayiç değerini 485.000,00-TL olarak hesapladığı, ilk derece mahkemesinin yanlış gerekçe ile dava tarihindeki rayiç değer olan 527.000,00-TL’ye hükmetmesinin doğru olmadığı, ayrıca ilk derece mahkemesinin tam değere hükmettiği, oysa 06.09.2006 tarihli raporda gayrimenkulun %61’nin tamamlanmış olduğu, %39’luk bölümünün tamamlanmamış olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla bu bilirkişi raporu ve dosya kapsamından dava konusu gayrimenkulun davalı tarafından davacıya satıldığı esnada tam olarak tamamlanmadığı, %61 oranında tamam bir şekilde davacıya satıldığının anlaşıldığı, ifanın imkansız hale geldiği tarihteki dairenin tamamlanmış değeri olan 485.000,00-TL’nin tamamına değil %61’ine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile başvurunun kısmen kabulü ile 295.850,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki; davacı, dava konusu daireyi satın aldığı tarihte dairenin tamamlanmış bedelini … olduğundan %61 oranının uygulanmayacağı açıktır. O halde, ifanın imkansız hale geldiği tarihteki tam daire değerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair ve davalının tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair ve davalının tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan 35,90 TL harcın davacıya, 5.052,37 TL harcın davalıya iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.12.2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

35,90 TL P.H.İade 5.052,37 TL P.H.İade

MUHALEFET ŞERHİ

Davalı satıcı, dava konusu taşınmazın imalatçısı (yüklenicisi) değildir. Taşınmazı dava dışı …’den satın aldıktan sonra, 17.11.2004 tarih, 14907 yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile ve mevcut haliyle davacıya satmıştır. Satış sözleşmesinde veya ayrı bir sözleşme ile satışa konu daireyi eksiksiz olarak davacıya teslim edeceği yönünde herhangi bir taahhütte de bulunmamıştır. Bu nedenle, taşınmazın tamamlanmış durumundaki rayiç değerinden de sorumlu tutulamaz. Dava konusu taşınmazın yer aldığı bina, davadışı yüklenici tarafından %61 oranında tamamlanmış, bilahare arsa sahiplerinin yükleniciye karşı açtıkları dava sonucu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, tapu kaydının iptaline karar verilmiştir. Buna rağmen davalı şirket, taahhüt etmediği ve dava dışı şirket tarafından ifa edilmesi gereken bir edimden sorumlu tutulamaz. Davacıya iadesine karar verilen bedelin, inşaatın tamamlanma oranı olan %61 nisbetinde belirlenmesi gerekir. Bu yöndeki BAM kararı usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerektiği kanaatindeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum.