Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/5411 E. 2018/8806 K. 01.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5411
KARAR NO : 2018/8806
KARAR TARİHİ : 01.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, Avukatlık Kanunu ve Bilgi edinme hakkı kapsamında müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle bankaya … olduğu dosya masrafı, kredi ekspertiz ücreti, erken ödeme cezası, ödeme planı değişikliği cezası ve ipotek fek ücreti ile sair masrafların nelerden ibaret olduğu, mahiyeti ve miktarının dava bankadan sorulmasına rağmen davalı bankanın her hangi bir cevap vermeyerek haklı ve yasal taleplerini zımnen reddetmiş olduğunu, bankanın bu hususta bilgi vermek yükümlülüğünün bulunduğunu ileri sürerek, yaratılan muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Avukatlık asgari Ücret Tarifesinin 6/1.maddesine göre; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısım İkinci Bölümüne göre; Tüketici Mahkemelerinde görülen dava ve işlerle ilgili olarak hükmedilecek vekalet ücreti 750 TL’dir. Davacı vekili; eldeki dava ile müvekkilinin davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kendisinden haksız yere kesinti yapıldığını, kesintilere ilişkin belgelerin verilmesi istemiyle davacı vekili olarak davalı bankaya müracaat ettiğini, ancak bankanın bilgi vermediğini ileri sürerek davalı bankanın bilgi vermesinin sağlanması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacı vekili 26.06.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı banka tarafından taleplerinin karşılandığını, davanın konusunun kalmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. Ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce davanın konusuz kalması nedeniyle davalı lehine 375,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.