Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/4863 E. 2020/5645 K. 01.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4863
KARAR NO : 2020/5645
KARAR TARİHİ : 01.07.2020

Y A R G I T A Y İ L A M I

…vekili avukat … ile … vekili avukat … aralarındaki dava hakkında Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24/03/2015 tarih ve 2013/571-2015/166 sayılı hükmün Dairemizin 12/12/2017 tarih ve 2015/22187-2017/12373 sayılı ilamıyla davacının temyiz talebinin reddine, davalının temyiz dilekçesinin ise miktar itibari ile reddine karar verilmiştir. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

KARAR

Davacı, davalı tarafından verilen vekaletname uyarınca Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin 2007/984 E. sayılı ve Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin 2007/1870 E. sayılı tam yargı davalarında davalıyı temsil ettiğini, yapılan yargılama neticesinde davaların red ile sonuçlandığını, davalı tarafından vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 7.500,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 20.11.2014 tarihli dilekçesi ile talebini 46.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, taraflar arasında avukatlık ücret sözleşmesi yapılmadığını, her iki davanın da reddedilmiş olması nedeni ile avukatlık ücretinin hak edilmediğini, ayrıca bu davaların açılması hususunda davacıya talimat vermediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 700,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline ilişkin verilen karar, taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 12.12.2017 tarihli 2015/22187 Esas ve 2017/12373 Karar sayılı ilamı ile davacının temyiz itirazları yönünden onanmış, davalının temyiz itirazları yönünden miktar nedeniyle dilekçenin reddine karar verilmiş, bu kez davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı avukat, davalı vekili olarak İdare mahkemelerinde açtığı tam yargı davalarını takip ederek sonuçlandırmasına rağmen vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek ücretin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı, davacının takip ettiği davaların sonuçlanıp kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı avukat tarafından takip edilen tam yargı davalarının davalı müvekkil aleyhinde red ile sonuçlandığı gerekçesiyle davacının ancak maktu ücrete hak kazandığı kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının vekil olarak takip ettiği tam yargı davaları 300.000,00 TL ve 475.000,00 TL müddeabih gösterilerek açılmış olup, mahkemece, vekalet ücretine dayanak dava dosyalarında harcı ödenen miktar üzerinden ve yine vekalet ilişkisinin kurulduğu tarihteki Avukatlık Kanunu hükümleri gözetilerek, davacının talebi de dikkate alınarak taleple bağlı kalınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, maktu vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Kararın bu gerekçelerle bozulmasına karar verilmesi gerekirken zuhulen onandığı karar düzeltme incelemesinde anlaşılmış olup, onama ilamının kaldırılarak hükmün yazılı gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 12.12.2017 tarihli 2015/22187 Esas ve 2017/12373 Karar sayılı ilamının 1. bendindeki onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün yazılı gerekçeler ile davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.