YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4781
KARAR NO : 2019/422
KARAR TARİHİ : 22.01.2019
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak-yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Toki avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 12.400.000 TL (eski para ) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nın yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 16.915,37 TL.ye yükseltmiştir.
Davalılar, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemenin davanın kabulüne dair kararının Dairemizce davalılar yararına bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla Dairemizce onanmasına ve 20.01.2014 tarih 2014/465 Esas, 2014/975 Karar sayılı ilamı ile davacının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş, bu kez davacı hak ihlali yapıldığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
T.C. Anayasa Mahkemesi, 07.01.2016 tarih, 2014/2719 başvuru numaralı kararı ile; başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar vermiş, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılanma yapılmak üzere dosyayı mahkemesine göndermiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, mahkemenin 14.05.2013 tarih 2012/231 Esas 2013/1070 Karar sayılı kararın kaldırılmasına, 5.000,00-TL’nin dava tarihinden, 11.061,28-TL’nin ıslah tarihi olan 24.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı TOKİ tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan temyiz incelemesi sonunda; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve borçlanma sözleşmesinin 1. maddesindeki düzenlemeye göre, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ek borçlandırma sözleşmesi ile 94.281.515 TL ( eski para ) kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 86.000.000 TL ( eski para ) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği ve böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığı anlaşıldığından yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HÜKMÜN ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.020,40 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.