Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/4713 E. 2018/9766 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4713
KARAR NO : 2018/9766
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, dava dışı …’dan daire satın aldığını, satıştan önce…’ın davalı bankadan kullandığı kredilerin teminatı olarak banka lehine ipotek tesis edilmiş olduğunu, ipoteğin kaldırılması için ödenmesi gereken kredi borç miktarını davalı bankaya sorduğunu ve bildirilen borç tutarını davalı bankaya ödemesine ve tarafına ipoteğin kaldırılacağına ilişkin yazı verilmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın…. Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
1-Somut olayda, davacı, dava dışı… ile davalı banka arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesi gereğince davalı banka lehine ipotek konulan taşınmazı satın aldığını, satıştan önce davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması için bildirilen kredi borcu tamamen ödenmiş olmasına rağmen davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmış olup, uyuşmazlıkta konut kredi sözleşmesinden kaynaklandığına göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya …Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece, mahkemece, mahallinde müstakil bir tüketici mahkemesi bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, bulunmaması halinde Tüketici mahkemesi sıfatı ile davaya bakılması gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacı ve davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya, 384,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.