Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/4709 E. 2019/9411 K. 02.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4709
KARAR NO : 2019/9411
KARAR TARİHİ : 02.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, … ili … Stad Sokakta bulunan 21 ve 21/A kapı nolu 2 kat ev ve bahçesinden ibaret tapusuz taşınmazın maliki olduğunu, evin tadilat gerektirmesi ve bu masrafların temini amacıyla sadece 21 kapı nolu alt katını 20.000,00 TL bedelle satmak hususunda davalı ile anlaştıklarını, sadace alt katın satımı konusunda anlaştıkları halde … 2. Noterliğinde düzenlenen 22. 12.2005 tarihli Tapusuz Mal Zilyetlik Devir Sözleşmesinde, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı bir şekilde iki katın devrine ilişkin ibare yazılarak taşınmazın toplam değerinin 18.600 TL olarak gösterildiğini, davacının evin tamamını satması için bir nedeninin olmadığını, davalının ödeme yapmadan ve devir senedi içeriğini okumadan davacıdan sözleşmenin acele ile imzalanmasını istediğini, davacının okur-yazar olmadığını ve imza atmayı bilmediği için parmak basmayı istemesi üzerine basitçe şekiller çizmesinin yeterli olduğunu söyleyerek imza atmaya zorladığını, davacının sözleşme içeriğini bilmediğini, sözleşmenin geçerlilik şartlarına uyulmadığını ayrıca sözleşmeye konu satım bedelinin davacıya ödenmediği gibi zilyetliğin davalıya teslim edilmediğini ileri sürerek sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının okur-yazar olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.
2-Dava, noterde düzenlenen Tapusuz Mal Zilyetlik Devir Sözleşmesinin şekil şartlarına uyulmadığı ve satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, “… dava dilekçesindeki anlatımda irade fesadı hallerinden hileye dayanılmıştır. İstem sözleşmenin iptali olduğuna göre bu istem ile çatışmayan hile iddiasının da değerlendirilmesi gerekir. Davacı beyanı ile tanık beyanlarından davacı ile davalının evin alt katının satımı konusunda anlaştıkları belirlenmiştir. Sözleşmede devredilen taşınmaz niteliği sadece üst kısımda yazılmış, içerikte ise yer verilmemiştir. Sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Yasanın 28/1 maddesinde belirtildiği üzere hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak, veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Davacının gerçek iradesinin evin alt katının devri olduğu anlaşıldığından, sözleşmenin yapıldığı tarihteki yaşı da dikkate alındığında üst katında sözleşmeye eklenmesi yönündeki eylemin hile olduğu kabul edilmelidir. Hilenin öğrenilmesinden itibaren işleyecek 1 yıllık süre hak düşürücü süre olduğundan resen incelemesi gerekir. Sözleşme tarihi ile dava tarihi arasında beş yıl kadar süre geçmiştir. Davalı … 2 Noterliğinin 14/10/2008 tarih 19759 yevmiye nolu ve davacıya bizzat tebliğ edilen ihtarnamesi ile … Stad Mahallesi no 21 adresindeki taşınmaz için kira bedelini istemiş 21/A adresindeki taşınmaz belirtilmemiştir. O halde davacının sözleşmeye 21/A nolu dairesinin katılması sureti ile hilenin yapıldığını dava tarihinden önce öğrendiği yönünde bir delil bulunmadığından davanın süresinde açıldığı kabul edilerek davacının gerçek idaresine uymayan 21/A sayılı tapusuz taşınmaz yönünden sözleşmenin kısmen iptaline karar verilmesi gerekmiştir. İptaline karar verilen bölüm yönünden dava değeri satış sözleşmesindeki alt katın satışı için yazılı miktar dikkate alınarak dava dilekçesinde gösterilen değer olan 24.000 TL olarak kabul edildiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile … 2. Noterliğinde düzenlenen 22. 12.2005 tarihli 26759 yevmiye nolu Tapusuz Mal Zilyetlik Devir Sözleşmesinin şekil şartlarının geçersiz olduğundan bahisle iptali isteminin reddine, … 2. Noterliğin de düzenlenen 22. 12.2005 tarihli 26759 yevmiye nolu Tapusuz Mal Zilyetlik Devir Sözleşmesinin 21/A numaralı tapusuz taşınmaz yönünden iptaline karar verilmiştir.
Taraflar arasında … 2. Noterliği’nde 22/12/2005 tarih, 26759 yevmiye numaralı Tapusuz Taşınmaz Mal ve Zilyetlik Devir Sözleşmesi akdolunmuş, bu Sözleşmede, 21 ve 21/A kapı numaralı taşınmazın bütün hak ve vecibeleri ile davalı alıcıya devredildiği, zilyetliğin davalı tarafından devralındığı, satış bedelinin nakden ve tamamen ödendiği belirtilmiştir. HMK’nun 204/1-2. maddesi “İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar. İlgililerin beyanına dayanılarak noterlerin tasdik ettikleri senetlerle diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar.” hükmünü içermektedir. Satış Sözleşmesinin aksi, davacı tarafından, aynı nitelikte başka bir delille ispat olunmamıştır. Noterlik Kanunu’nun 84. maddesine göre noterlerin düzenledikleri iş kağıdının bir örneğini ilgilisine vermeleri de zorunludur. Bu durumda davacının, mahkemenin kabulünde olduğu gibi, hile ile yapılan ve hile ile sözleşmeye eklendiği iddia olunan 21/A sayılı tapusuz taşınmazın satışından, dava tarihinden önce haberdar olmadığı kabul edilemez.
3-Davacı, sözleşmenin yanıltılarak kendisine imzalatıldığı, okur yazar olmadığı, iddiası ile Sözleşmenin iptalini talep etmiş ise de, dosyada yer alan 11 Şubat 1958 ve 11/01/1980 tarihli belgeler ile, 28/12/2011 tarihli Bireysel Kredi Sözleşmesinden, davacının okur-yazar olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 ve 3 no’lu bentte açıklanan gerekçelerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 26,70 TL. kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 415,15 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.