Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/3710 E. 2018/9670 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3710
KARAR NO : 2018/9670
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalılarla arasında 25/06/1986 tarihinde düzenlenen haricen taşınmaz satış sözleşmesi ile 4.000,000,00 TL bedel ödeyerek taşınmaz satın aldığını, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/107 esas, 1990/103 karar sayılı ilamı ile taşınmazın adına tesciline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 1991/12528 esas, 1991/11330 karar sayılı ilamı ile onandığını, taşınmazı 11.10.2002 tarihinde … Tapu Müdürlüğünde 85.000,00 TL karşılığında dava dışı üçüncü kişiye sattığını, bu kişinin taşınmazın tapu kaydına tekabül eden arz üzerindeki alana işlem yapma isteğince tapuda kayıtlı bu taşınmazın Kalkan Köyü, 124 ve 132 parsel numaralı taşınmazları ile çakıştığını gördüğünü ve bu nedenle kullanımının engellendiğini, daha sonra taşınmazı satın alan kişinin kendisi ve … aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtığını, mahkemenin 2005/1 esas, 2008/96 karar sayılı ilamı ile 85.000,00 TL’nın davacıya ödenmesine karar verildiğini, ilamın icraya konulması neticesinde ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek taşınmazı kendisine satan davalılardan yaptığı bu ödemeyi, tapu masraflarını, vergileri, yargılama giderlerini, harçları, taşınmazın maliki olmuş olsaydı elde edeceği kar ve uğradığı zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 127.468,05 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, zamanaşımı def’ini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin vermiş olduğu 2014/206 esas, 2016/237 karar sayılı kararın bir kısım davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 20/10/2017 tarih, 2017/4918 esas, 2017/9911 karar sayılı ilamı ile; kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre bir kısım davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir. Dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesinden sonra, mahkemece yeniden yapılan inceleme sonucu 2018/26 – 333 karar sayılı kararı ile karara yönelik davacının da temyiz isteminin bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacının temyiz dilekçesi fiziken eklenerek temyiz nedenlerinin incelenmesi için Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakta olup, yapılan inceleme sonucu Dairemiz bozma ilamının (2) nolu bendine de “davacının da sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ibaresinin eklenmesine karar verilerek kararın bu gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 20/10/2017 tarih, 2017/4918 esas, 2017/9911 karar sayılı ilamının ikinci paragrafına hüküm kelimesinden sonra gelmek üzere “davacı ve” ibaresinin eklenmesine, (2) nolu bendinin de “davacı ve” ibaresinin eklenerek “Bozma nedenine göre davacı ve bir kısım davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,” şeklinde düzeltilmesine, kararın bu gerekçe ile BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.