Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/3099 E. 2018/9242 K. 10.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3099
KARAR NO : 2018/9242
KARAR TARİHİ : 10.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, pilot olabilmek için 2008 yılında askeri hava lisesine kayıt yaptırdığını, kayıt sırasında askerliğe engel bir durumunun olmadığının söylendiğini ancak şubat 2012 tarihli … kurulu muayenesinde doğuştan kalbinin delik olduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle uçucu olarak yetiştirilmeye elverişli olmadığından bahisle kendisine davalı tarafından kara veya deniz harp okullarından birini tercih hakkı tanındığını, ancak pilot olmak istediğini bu nedenle de ilişiğinin kesildiğini, … nedeniyle ilişiği kesildiği ve masraf istenemeyeceği halde davalının icra tehdidi altında kendisinden 15.000,00 TL tahsil ettiğini, henüz daha tahsil edilmeyen bir kısımda olduğunu, ıslah dilekçesiyle birlikte 16.000,00 TL olarak tahsil edilen tutarın iadesine, ödenmeyen bölümden dolayı da borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak istirdat davasının reddine, 669 sayılı KHK’nın 105. maddesi dikkate alınarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü getirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davacının istirdat ve menfi tespit taleplerinin ıslah dilekçesi de dikkate alınmak suretiyle ne miktarda olduğunun, reddedilen menfi tespit ve istirdat taleplerinin ayrı ayrı tutarlarının gerekçede ayrıntılı şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu doğrultuda ayrıntılı bir gerekçe oluşturulmadığı anlaşılmaktadır. Karar bu hali ile infaz kabiliyeti taşımamaktadır. Mahkemece, bu şekilde eksik, açık olmayan şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.