Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/1867 E. 2018/10017 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1867
KARAR NO : 2018/10017
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı … avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, … Mahallesi 45150 ada ve 14 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine yapı sahibi tarafından yaptırılmakta olan inşaat için yapı sahiplerinin şirket ile 15/03/2006 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesini imzaladıklarını, dava konusu inşaatın 31/12/2012 tarihi itibari ile tespit edilen gerçekleşme oranının %95 olduğunu, kanun ve yönetmeliğe göre yapımı 2 yılı aşan yapılarda sözleşmeye göre ise yapının bitirilmesi için öngörülen 6 aydan sonrasındaki her 6 ay için hizmet bedeline esas oranın %10’u kadar ilave hizmet bedelinin ekleneceğini, icra takibine konu alacak miktarının da bu usule göre hesaplandığını ileri sürerek; alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, … 7. İcra Müdürlüğünün 2013/451 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibin 19.439,86TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13.maddesine göre; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2)Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” Buna göre reddedilen kısım için yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı … lehine 8.340,65TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davacının tüm, temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına bir bent daha eklenmek suretiyle “Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan … uyarınca 8.340,65TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL. kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, 332,70 TL harcında davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.