Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2018/1556 E. 2019/9258 K. 02.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1556
KARAR NO : 2019/9258
KARAR TARİHİ : 02.10.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

… Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacı avukatınca murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde davacı vekili avukat … ile davalı … Ant. Spor A.Ş. vekili avukat …geldi. Hazır olan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka bir güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı kulüp ile aralarında yaptıkları 10.07.2012 başlangıç, 31.05.2014 bitiş tarihli Profesyonel Futbolcu Sözleşmesi kapsamında ödenmeyen ücretlerinin tahsiline yönelik dört ayrı icra dosyasında başlattığı toplam 150.000 Euro tutarlı takiplere davalının itiraz ettiğini ileri sürerek; yapılan itirazların iptali ile takiplerin devamına, her bir takip için %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasında yapılan ve dosyaya sunulan 10.09.2015 tarihli Sulh Sözleşmesi kapsamına göre, süresi içerisinde bir ödeme yapılmadığı, sulh sözleşmesinin geçerliliğinin kalmadığı, takip tarihinden önceye dayalı futbolcu sözleşmesi kapsamında da bir ödeme belgesinin dosyaya sunulmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, takiplere yapılan itirazların iptaline, takiplerden sonra yapılan ödemelerin ilk takip dosyasından başlamak üzere icra müdürlüğünce dikkate alınmak kaydıyla takiplerin devamına, asıl alacağın %20’sine karşılık gelen icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; davalının istinaf talebi üzerine, … BAM 3. Hukuk Dairesince aldırılan bilirkişi raporu da gözetilerek, 14.12.2017 tarih 2017/660 E., 2017/1351 K. sayılı ve ” uyuşmazlık konusu icra takip dosyalarına konu alacağın ödenmesi konusunda taraflar arasında 10.09.2015 tarihli sulh protokolü imzalandığı, protokolde belirtilen ödemelerin aynı tarih olan 10.09.2015 tarihinde yapılması halinde davacının icra inkar tazminatı da dahil başka bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını kabul ve taahhüt ettiği, protokolün 10.09.2015 tarihli duruşmadan sonra düzenlenerek tarafların anlaştıkları, protokolde belirtilen ödemelerin bir gün gecikmeli olarak 11.09.2015 tarihinde yapıldığı, 170.000 Euronun 11.09.2015 tarihinde havale edilmesine rağmen davacı vekilinin hesabına 14.09.2015 tarihinde geçmesinin davalının kusurundan kaynaklanmadığı, döviz transferi yapılması sebebiyle aracı bankanın uygulamalarından kaynaklandığı, protokole göre ödenmesi gereken vekalet ücreti ve yargılama giderinin de bir gün gecikmeli olarak ödendiği, ödenen bedellerin davacı vekili tarafından itirazı kayıtsız kabul edilerek teslim alındığı ve davacı asile ödendiği anlaşılmakla, davalının sulh protokolünde belirtilen yükümlülüğünü iyi niyetli olarak yerine getirdiğinin kabulünün gerektiği, davacının protokol uyarınca yapılan ödemeleri itirazı kayıtsız aldıktan sonra 16.09.2015 tarihli dilekçesi ile protokolün ihlal edildiği ve icra inkar tazminatı talebi yönünden davaya devam ettikleri yönünde beyanda bulunmasının dürüstlük kurallarına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, Medeni Kanunun 2.maddesinde ifade edildiği üzere tarafların hakları kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda oldukları ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni korumaz ilkesi uyarınca davacının iyi niyetli olmadığı, taraflar arasında kabul edilen 10.09.2015 tarihli protokol uyarınca davalı tarafından davacıya ödemelerin yapılması sebebiyle davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği halde ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı … ” gerekçeli kararı ile istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verimiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik davalı tarafın istinaf talebi, … Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesince kabul edilerek, ödeme protokolüne göre ödeme yapılmış olduğu gerekçesi ile konusu kalmadığıdan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. … BAM özel dairesince verilen karar usuli bir karar olup maktu harca tabidir. Bu haliyle Bölge Adliye Mahkemesince davalı taraftan nispi harç alınmış olması doğru değildir. Harç, kamu düzeni ile ilgili olup; temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının II. Bendinin 2. fıkrasında yazılı ” Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ( 29.958.71 TL’nin 2/3 ‘ si oranında) 19.972,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.297,10 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 14.675,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaldedilmesine,” cümlesinin karar yerinden çıkartılarak yerine ” Alınması gereken 31,40 TL maktu harcın peşin alınan 5.297,10 TL’den mahsubu ile bakiye kısmının davacıya iadesine ” cümlesinin yazılmasına, II.bendin üçüncü ve altıncı bentlerinin karar yerlerinden çıkartılarak karar numaralarının buna göre sıralanmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 8,50 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.