Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/9752 E. 2018/12309 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9752
KARAR NO : 2018/12309
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 1989 yılında …’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 5.470.000 TL (eski para ) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nın yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemenin davanın reddine dair kararının davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce hükmün onanmasına karar verilmiş, bu kez davacı hak ihlali yapıldığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
T.C. Anayasa Mahkemesi, 07.01.2016 tarih, 2014/2719 başvuru numaralı kararı ile; başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar vermiş, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılanma yapılmak üzere dosyayı mahkemesine göndermiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulü ile; 5.000,00 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan temyiz incelemesi sonunda; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve borçlanma sözleşmesinin 1. maddesindeki düzenlemeye göre, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ek borçlandırma sözleşmesi ile 89.869.207 TL (eski para) kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 86.000.000 TL ( eski para ) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği ve böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığı anlaşıldığından yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HÜKMÜN ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.