Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/9253 E. 2019/7231 K. 13.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9253
KARAR NO : 2019/7231
KARAR TARİHİ : 13.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kulüp ile imzalanan profesyonel futbolcu sözleşmesi gereğince alacağının ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.500,00 TL’nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kulüp vekili, davanın reddini dilemiştir.
Davanın reddine dair verilen karar, Dairece, 20.03.2013, 02.04.2013, 18.04.2013 ve 25.04.2013 tarihlerinde davacıya yapılan ödemelerin mahiyetinin araştırılması, diğer futbolculara bu tarihlerde bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususu ile birlikte değerlendirme yapılması, ödeme yapılmış ise bu ödemelerin sözleşmelerle bağlantısı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne, 9.071,00 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı kulüp vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın aşağıdaki bent dışında bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, sporcu sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen ücret alacağının tahsili isteğine ilişkin olup, davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Dairemizce ” … Uyuşmazlık davalı tarafından davacıya “avans ödemesi, prim ödemesi” açıklamaları ile yapılan ödemelerin taraflar arasındaki 28.08.2012 tarihli sözleşmesi ile kararlaştırılan bedele mahsuben yapılan bir ödeme mi yoksa bu sözleşmeden bağımsız olarak yapılan bir prim ödemesi mi olduğu hususunda toplanmaktadır. Mahkemece bu ödemelerin niteliğinin tespiti noktasında bilirkişi raporu alınmış ise de, bilirkişi raporunun karar vermeye uygun ve yeterli bir incelemeye dayanmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin doğru olarak nitelendirilmesinin yapılması için öncelikle davalı … kulübünün takım futbolcularına ödeme yaptığı banka hesap dökümleri ile diğer futbolcularla yapılan sözleşmeler TFF’den celbedilerek, bu belgeler ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapmak üzere spor alanında uzman bilirkişiden yeni rapor almak suretiyle 20.03.2013, 02.04.2013, 18.04.2013 ve 25.04.2013 tarihlerinde davacıya yapılan ödemelerin diğer futbolculara da yapılıp yapılmadığı araştırılarak, diğer futbolculara da aynı tarihlerde ödeme yapıldığının tespiti halinde bu ödemelerin sözleşmelerle bağlantısı değerlendirilerek,” gerekçesi ile bozulmuş olup, bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporunda 18.04.2013 tarihli 1.000,00 TL tutarlı Nisan 2013 Avans açıklamalı, 25.04.2013 tarih 750,00 TL tutarlı Nisan 2013 Avans açıklamalı, 20.04.2013 tarih 250,00 TL tutarlı Nisan 2013 Avans açıklamalı ve 07.08.2013 tarih 6.000,00 TL tutarlı Ağustos 2013 Avans açıklamalı ödemeler yönünden bozma doğrultusunda bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle birlikte raporda aynen ” Prim ödemelerinin yanında yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, sözleşmeden doğan alacaklara mahsuben yapıldığı ispatlanamayan avans ödemelerinin de dikkate alınmayacağının kabulü halinde ise; davacıya 16.054,00 TL ödeme yapıldığı, davacının ise 25.125,00 TL ücrete hak kazandığı, bu nedenle de davacıya 9.071,00 TL eksik ödeme yapıldığını, “şeklinde açıklamada bulunulmuş; mahkeme gerekçesinde de bu husus “…ödenen prim ödemeleri ile sözleşmeden doğan alacaklara mahsuben yapıldığı ispatlanamayan ödemelerin hak edilen ücretten mahsup edilemeyeceği…” ifade edilerek, buna göre karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, bozma ilamına uyulmakla bu doğrultuda inceleme ve araştırma yükümlülüğü doğmakla birlikte, bozmada işaret edildiği şekilde karar verilmesi taraflar bakımından kazanılmış hak teşkil eder. Bozma ilamında, avans ödemeleri bakımından bu tarihte diğer futbolculara aynı mahiyette bir ödeme yapılıp yapılmadığı, bir ödeme yapılmış olması halinde bunun prim ödemesi olup olmadığının sözleşme ile birlikte değerlendirilmesi gereğine değinilmiştir. Aldırılan bilirkişi raporunda, …’tan gelen banka kayıtları ile ticari defterlerde gösterilen giderler arasında prim adı altında yapılan herhangi bir ödeme bulunmamadığı ifade edilmiştir. Buradan hareketle, bilirkişi raporunda avans ödemelerine ilişkin bir açıklık bulunmadığı görülmekle, bu tarihlerde diğer futbolculara avans ödemesi adı altında bir ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, sözleşme ve TBK 102. maddesinin ” Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır.” hükmü gözetildiğinde, avans açıklamalı ödemelerin sözleşmesel alacaklara mahsuben yapıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.