Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/9144 E. 2019/6307 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9144
KARAR NO : 2019/6307
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat … ile davalı … Konut Gayr. Yat. Ort. A.Ş. vekili avukat …nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının yapım işini … Şirketine verdiği inşaatlardan B Blok 19 nolu daireyi 04.10.2007 tarihinde 500.000,00 TL bedelle satın aldığını ve 08.05.2009 tarihinde de tapusunun verildiğini, binalarda ve dairelerde bulunması gereken özelliklerin tanıtım broşüründe açıklandığını, ayrıca alım sırasında sözlü olarak da bunların teyit edildiğini, temellerin çok sağlam olup, zemin etüd raporlarının … Teknik Üniversitesi’nden alındığının, vibrex ve grout temel kazık sistemi bulunduğunun, çok sayıda spor yapma yeri ve spor kompleksi olacağını açıkladıklarını, sağlık hizmeti verileceğinin ve bununla ilgili donanımın her zaman hazır olacağının, 2006 yılında başlayan inşaatların Haziran 2008 de teslim edileceğinin ve her türlü konforun mevcut olduğunun ifade edildiğini ancak taşınmazın Haziran 2008 tariinde teslim edilmediğini, ne zaman teslim edileceğinin bilinmez duruma geldiğini, üzerine düşen boçları yerine getirebilmek için …’da bulunan taşınmazını satarak ev eşyalarını Eylül 2008 tarihinde yüklenici firmanın yetkilisinin evlerin henüz teslime hazır olmadığını ancak eşyaların konabileceğini söylemesi üzerine daireye götürdiğini ancak daire içinin su aldığının, yerdeki parkelerin duvar kağıtlarının çizikler ve nem sebebiyle kalkmış olmasından dolayı kullanılamaz hale geldiğinin görüldüğünü, firma yetkilisinin bunların yenilenmesini kabul ettiğini ancak işin aciliyeti sebebiyle kendisinin bunları yaptırarak bedellerinin firma tarafından kendisine ödenmesine karar verildiğini ancak bu işlerin yaptırılmış olmasına rağmen ödenmesi gereken fatura bedellerinin halen ödenmediğini, bunun yanında asansörlerin çalışmadığını, radyatörden gelen gürültüler nedeniyle kaloriferlerin çalıştırılamadığını, yalıtımların olmaması nedeniyle daire içinde rüzgarların estiğini, dairelerde pişen yemek kokularının diğer dairelere yayıldığını, televizyonların çalışmadığını, kazan dairelerinden gürültülerin geldiğini ancak %50ye varan eksikleri bulunan dairenin teslim alınması için yüklenici firma tarafından 31.12.2008 tarihli yazının gönderildiğini ancak kendisinin bunu kabul etmediğini, imzalatılmak istenen eksiksiz teslim tutanağını imzalamadığını ve davalı ve … firmasına ayıplar ve eksikliklerle ilgili 12.01.2009 tairhli ihtarnameyi gönderdiğini, 29/01/2009 tarihinde yapılan kat malikleri genel kurulunda davalı temsilcisinin 51 maddelik ayıp, eksikleri tamamlanacağını beyan ettiğini ancak bir netice alınamadığını, ayrıca binanın 1. derece riskli alanda bulunduğu, jet graute adlı sistemde binanın sağlamlaştırılması gerekirken, bu işlemin yapılmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile taşınmazın tapusunun davalı adına tesciline ve 50.000,00 lira taşınmaz bedelinin bir kısmının 19/08/2007 tarihinde, 450.000,00 lira taşınmaz bedelinin kalanının 04/10/2007 tarihinde, 20.000,00 lira tamirat masrafının 01/11/2008 tarihinde ve 513,00 lira ihtar masrafının 13/02/2012 tarihlerinde ödendiğini belirterek ödenen bedellerin ödendiği tarihlerden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini ayrıca yaşanan olaylar nedeniyle de 50.000,00 lira manevi tazminatında dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulü ile; maddi tazminata ilişkin olarak davacının 19/08/2007 tarihli sözleşmenin feshi, tapu kaydının iptali ile bedel iadesi talebinin bedelden re’sen indirim olarak kabulü ile davaya konu bağımsız bölümdeki eksik ve ayıplı işler bedeli 13.233,00 lira, ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler bedelinden davacının arsa payına göre talep edebileceği 4.245,53 lira ve 513,00 lira ihtarname masrafı olmak üzere toplam 17.991,53 liranın 05/03/2012 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 50.000,00 lira manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının yerinde olmayan tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmenin feshi ve tapu iptali tescil ile dava konusu bağımsız bölümde yapılan tadilat masraflarının ve gönderilen ihtarname masrafının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının sözleşmenin feshi, tapu iptali ile tapunun davalı adına tescili ve taşınmaz için ödediği bedelin iadesi istemine ilişkin olarak talebin reddine,manevi tazminat isteminin reddine ve davacının 20.513,00 TL’lik masraf talebi yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının masraf talebine ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne,kısmen reddine karar verildiğine göre bu davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre reddedilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13.maddesi; ”Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklindedir. Mahkemece, davalı yararına reddedilen bu kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı lehine 900,00 TL vekalet ücretinin takdiri şeklinde, hükmün HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasına “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacının reddedilen masraf talepleri için dava tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine Göre takdir edilen 900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” söz ve rakamlarının eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.