Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/9101 E. 2019/6568 K. 27.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9101
KARAR NO : 2019/6568
KARAR TARİHİ : 27.05.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

… Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararının davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine davacı vekili avukat … geldi. Karşı taraftan gelen olmayıp, davacı vekili avukat …ın huzuru ile duruşma yapılıp temyiz isteminin süresinde olduğu saptanıp, dosyanın incelenmesi sonucu gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı şirket ile 06/03/2012 tarihinde Gayrımenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi” imzaladıklarını, … adlı projede 6. Katta 127 nolu bağımsız bölümü 90.000,00 TL karşılığında aldığını, ancak davalı şirketin sözleşmenin gereğini zamanında yerine getirmediğini, dolayısıyla davalı şirketin sözleşmeye uymaması nedeniyle 2 yıl sonra ödediği 90.000,00 TL’yi icra yolu ve ile davalı şirketten geri aldığını, ancak bu süreçte paranın alım değerinin düştüğünü, sözleşmenin ifasının geçikmesinden bügüne kadar gerek maddi problemlerin gerekse yapılan yatırımın boşa gitmesi ve ümit ettiği karın yerine çok fazla zarara uğraması sebebiyle ailesi ve kendisinin sıkıntı yaşamasına sebep olduğunu belirterek; davalının 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, ‘sözleşmenin 9/2. maddesine göre verilen 12 aylık ek süre ile 30/06/2014 tarihi olduğu,ancak davacının ödemiş olduğu bedellerin iadesine ilişkin olarak 18/04/2014 tarihinde 175.000,00-TL’lik senet alarak icra yolu ile tahsil ettiği, maddi bir zararının bulunmadığı— manevi ve fiziksel yönden ağır bir kaybının bulunmadığı’ gerekçesiyle davacının maddi manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince,’—-Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.2. maddesi alıcının sözleşmeyi feshetme şartlarını düzenlemiş ve buna göre maddede öngörülen alıcının teslim etmeyi taahhüt ettiği tarihten itibaren 12 aylık ek süre geçtikten sonra davacı alıcının fesih hakkı söz konusu olup bu şekilde fesihte alıcı, satıcıya ödediği bedelin %5 fazlası ile almaya hak kazanacağı belirtilmiştir. Dosyada alınan bilirkişi raporunda davacının, davalıdan almış olduğu senedi 18/04/2014 tarihi itibari ile icra takibine koyması nedeni ile sözleşmedeki 12 aylık ek süreden önce sözlemeyi feshettiği anlaşılmıştır. Davacı sözleşmeyi feshettikten sonra tahsil ettiği taşınmaz bedelini ihtirazı kayıt koymadan tahsil etmiş olduğu anlaşılmıştır. Dolayısı ile davacının sözleşmeyi feshetmesi sebebi ile talep ettiği manevi tazminat talebine yönelik iddialarını ispatlayamamıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olmayan sözleşmenin 3.2. maddesine göre de geç teslimden dolayı alıcının satıcıdan gecikme cezası, kira başta olmak üzere ne isim altında olursa olsun herhangi bir bedel talep hakkının bulunmadığı yönündeki madde içeriği de nazara alındığında davacının kira kaybından dolayı maddi zararının oluştuğu iddiası yerinde görülmemiştir.’ gerekçesiyle İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, somut olayın özelliğine göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 13,00 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.